Cuma, Mart 20, 2015

Eşcinsellerin Yolunu Kim Tıkıyor?

Bir tartışmada ilginç 4 saptama yapıldı:
1.      ‘Lgbti+a+n+ğ ‘ (*), neden kendine bir siyasi oluşum arar?

2.      Neden, hep soldan beslenir?

3.      Sağ, bu meseleye hep mi sığ bakıyor?

4.      Hiçbir siyasi partinin umurunda değil eşcinseller, partilerin amaçları beleş ve hazır oy kapmak.
Birer birer gidelim:
Bir:
Eğer Lgbti mücadelesi, toplumsal ve kültürel bir mücadele ise, konu illa ki siyasete kayar ama o genelgeçer anlamında değil. Siyaset, insanların birbirini yönetmesi / yönetilmesi üzerine dayalı bir paradigmalar dizisidir, o anlamda.
Dışlamak da, bir siyasal tavırdır. Dışlamak ise, yönetmenin değilleme türüdür gibi. Hani, Yahudiler’i şehir surunun dışına sürmek gibi.
Dolayısıyla soru şu:
Eşcinseller toplumun içinde olmak istiyor mu?
Veya:
Eşcinseller normal mi olmak istiyor, marjinal mi?
Her ikisinin siyasal mücadele yolları, tarihten de bildiğimiz üzere, birbirinden çok çok farklıdır.
İki:
Lgbti, Türkiye’de göreli yeni bir toplumsal oluşum. Soldan beslenmesi ise, çok çok yeni bir oluşum, hepi topu bir iki yıllık bir süreçten söz ediyoruz burada.
HDP’yi sol saymıyoruz. HDP’nin Lgbti tavrını, ikiyüzlü ötesi buluyoruz. Lgbti mensupları, bu süreçten çok çok zararlı çıkacaklar ama yaşayacaklarını da çoktan hak etmiş oldular. Kurbağa akrebi sırtına almaz, akrep akrepliğini yapar sokar, sağ kalmak kurbağanın işidir, akrep sokacak kurbağa bulamazsa, sokacak akrep bulur kendine, buldu da hep zaten (Anter’i öldüren de bir Kürt idi).
CHP ise, elini yakmadan maşayla ateşi tutmaya çabalıyor gibi.
Ayrıca, 2015 itibarıyla TBMM’deki 4 partiyi de, uç-uç-sağ sayıyoruz, onu belirtmiş olalım.
Üç:
Sağ, eşcinsellere sırtına kramp girmeden yanaşamıyor. Ancak, Hristiyan muhafazakarlar arasında olsun, eşcinselleri toplama kampında öldüren Naziler arasında olsun, eşcinsel çok / idi. Eh, bizim Müslümanlar arasında da xxx.
Sağ, muhafazakarlığa aykırı görünen eşcinselliğe yaklaşamadığına göre, eşcinseller sağa yanaşacak gibi.
Yanaşmak isterler mi, yanaşmaları gerekir mi, ayrı konu ama lütfen AKP’ye yaklaşan eşcinseller gibi, açık alanda ateşe açık kalmasınlar, dilerim.
Eşcinsellerin sağ kalması, ancak ve ancak eşcinsellerin işidir. AKP’liler gibi düşmanlar onları katlettiğnde, söyleyecek bir şey daha şimdiden yok.
Dört:
Kasaba mihnet etmeyin, ç.künüzü kesip yiyin bilader.
Sokakta politik aktif yapın ki zaten bütün haklarınızı öyle kazandınız ve bugüne böyle geldiniz zaten.
Kendi partinizi kendiniz kurun ve bu işin nasıl imkansız olduğunu görün.
Kişisel kanımız, eşcinsel siyasal mücadelesinin siyasal partilere yanaşmasının, çok çok küçük / yeni /  farklı / marjinal bir parti ve barajsız seçim olmadan bir anlamı olmayacağı.
Sonuç:
Eşcinseller, tüm halklar gibi fazla romantikler: Haklarının hemenceik verilmesini, insanların hümanist, hoşgörülü ve insani / insancıl olmasını umuyorlar ve babayı alıyorlar tabii ki.
Eşcinseller, çoğulcu olmak durumunda. Son 50 yıllık TC’de, 8 kardeş 8 partiye girme oportunizmini gösteriyorsa, eşcinseller de zaten bölündükleri 8 grubun farkıl oluşumlara entegre olmasına izin vermeli ama iç-diyaloğu hiç kesememil ki bu aslında imkansız biliyorum.
Evet bu iş mümkün ama bu eşcinsellerle değil henüz.
Bitmeyen Kavga’da ve kısa vadede, çook kafası ve kalbi kırık eşcinsel yaşayacağız demek ki...
Sonra, yeni kuşak gelip olmuşları toplayacak. Nedense, siyasal tarihte hep böyle oldu, oluyor ve olacak da gibi.

Dipnot: (*), başka bir metinde açımlandı.

Hiç yorum yok: