Eh, bu
da oldu:
“Cemil
Bayık: “MİT, cinayet bizim tarafımızdan yapılmıştır, bunu inkâr etmiyoruz dedi.
MİT içinde bazı kanatların olduğu ve onların yaptığı söylendi. Bizimle
görüşenler, olayın kendileri dışında olduğunu söyledi. Hakan Fidan öyle
söyledi. Ama bize göre MİT bir bütün olarak o cinayetlerden haberdardır. Hakan
Fidan, ‘bizim resmi kâğıtlarımız kullanılmış dedi. Kurum içerisinde kurum
teknolojisiyle üretilmiş belgeler var’ dedi. MİT’in bunun dışında olduğunu
inkâr etmedi, ama dedi ki ‘Biz yapmadık. MİT’in içinde olan çeşitli kesimler
yaptı. MİT içinde cemaatçiler, ulusalcılar var onlar yaptı’ dedi. O kesimleri
kastetti. Ama bize göre hepsinin haberi var. Ömer Güney bir tetikçidir. Bu çok
açık, o bir tetikçidir.””
Kıtır
taklaları.
Doğru
taklaları.
Dezenformasyon taklaları.
Saptamalar:
Bu
türden açıklamaları, hem MİT, hem de PKK gibi kurumlar hep yapageldi:
Olay
oldu, bizim içimizden oldu ama içimizdeki hain birileri yaptı, biz sorumlu
değiliz.
Tavşana
kaç, tazıya tut.
MİT
içinde cemaatçi herze yer, PKK içinde ergenler herze yer.
Sonra:
Valla,
biz sorumlu değiliz.
Yek ye.
Yemezler
canım.
Sen, o
olaydan çıkarını sağladın mı?
Evet.
Bedelini
ödedin mi?
Hayır.
Bundan
kaçmak için mi kıtır atıyorsun?
Evet.
Bilader
durum şudur:
Paris’te
öldürülen 3 kişinin öldürüleceğini, PKK de biliyordu, MİT taifesinin tamamı da biliyordu
ve Fransa da biliyordu.
Hepsi
de, bundan çıkar sağladı mı?
Evet.
Onlar
göz yummadan bu olabilir miydi?
Hayır.
Peki,
eniştem neden şimdi bülbül gibi şakıdı?
Tayyip, cemaati tasfiye için PKK
ile bile işbirliği yapabilecek duruma geldi de ondan.
Ara not:
Fethullah hala son 2 atağını ve golünü kullanmadı. Seçimlere de 2,5 ay var.
Geçelim
asıl analize.
PKK gibi
oluşumlar içinde her zaman 2 ve daha çok odak olur mu?
Evet.
MİT gibi
oluşumlar içinde her zaman 2 ve daha çok odak olur mu?
Evet.
Hatta
TÜSİAD gibi oluşumlar içinde her zaman 2 ve daha çok odak olur mu?
Evet.
Neden?
Çünkü
oligarkların çıkarları her zaman ortak değildir.
Çünkü
oligarkların gelecekbilim planları her zaman aynı değildir.
Genelde
birbirlerinin açıklarından dolanırlar, bir zamanlar Koç ve Sabancı’nın 30-40
yıl boyunca yaptığı gibi.
Sonra,
arada dalaşırlar, Sabancı ve Koç ailesinin hisselerinin dağılması gibi.
Gelelim
şu ana.
Neden
PKK ve MİT, savaşacaklarına sevişiyorlar?
Çünkü
hesapça ortak çıkarları var ama evdeki hesap çarşıda tutmadı çoktan, onlar bunu
görmüyorlar. Satılmış medya dezenformasyonu ile idare edebileceklerini
sanıyorlar.
Çok
basit.
Tayyip’in
başkanlık hesabı tutmadı.
Büyük
Kürdistan hesabı tutmadı.
Parçalanmamış
Suriye ve parçalanmamış İran, bu hesaplara izin vermiyor.
ABD ve
AB, ne yapacak?
Yine tutmayacak
bir Z planı uyduracak. Tayyip’i geldiği Kasımpaşa’ya geri gönderecek. Ondan beter
yeni birini lider diye icat edecek.
MİT’in
ve PKK’nin lider kadrosunun iç savaşın sürdüğü son 30 küsur yılda kaç kez
yenilendiğine bir bakın.
Dediğimizin
doğru olduğunu görürsünüz.
Kıssadan
hisse:
Düşmanların
çıkarları uyuşsa da, kamuoyu önünde uzlaşmaları kendi çıkarları açısından pek
uygun değildir. Yani PKK ve MİT, fahiş bir hata eyledi son durumla.
Dipnot:
Son zamanlarda, çok geniş bir yelpezadeki konulardaki metinlerimize ‘bu da oldu’
diye giriş yaptık. O olanlar, çok değil 5 yıl önce imkansız şeylerdi.
Dolayısıyla, bu bir devrim değil, karşı-devrim denemesidir bizcesi: Tutmayan bir karşı-devrim denemesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder