Öncelikle:
Bir:
Eksicilik, minimalizm değildir, onun ötesidir.
İki:
Eksi, negatif ile de belirtilir ama eksi, olumsuz değildir, tersine çok
olumludur.
Kapitalizm
veya tarihin / kültürün bu momenti, epeyi uzun süredir (diyelim 1945’ten
beridir) tüketim miktarından çok mal ve
hizmet üretiyor durumda. Artı, son 35 yıldır insanlar aslında tüketmeyecekleri
milyonlarca şeyi tüketti. Artı bu nedenle, çok-çok sıfır meta hiç kullanılmadan
çöpe giti. Artı, üretim fazlası yiyecekler, denize döküldü.
Üretimin
tüketimden az olduğu durumda tutumlulukçuluk akımı / geleneği ve üretimin
tüketimden çok olduğu durumda israfçılık akımı / geleneği olması olağan.
Ancak
Dünya, yaklaşık 2010’dan beridir, artık kendini yenileyemiyor. Yani, artık geri vitese takmanın zamanı geldi.
Ekscilik
bunun içindir.
Nüfus
artışı duracak. Sonrasında artı: Şu ya da bu biçimde, ister doğum kontrolüyle,
ister ölüm kontrolüyle nüfus azaltılacak, 1-3 milyar arasına.
Ekonomik
büyüme durdurulacak.
Üretim
artışı durdurulacak. Hatta orta vadede eksiltilecek.
Her yıl,
çöpe atılan kadar üretim eksiltilecek. Örneğin, ekmek üretimi % 10
eksiltilecek: Hemen.
Nasıl
mı?
Kota
koyulacak. Bunun artık olamayacağını önesürenlere belirtke: Zaten birçok yerde
gıda kota uygulaması mevcut ve gayet de güzel işliyor.
Üretimi
hiç yapılmayacak mallar belirlenecek.
Kitap gimi
kütlür metalarının üretimi bile azaltılacak.
Bunun
için de:
İnsanlara;
yılda 2 çift ayakkabı, 2 takım elbise, 12 kitap gibi sınırlar koyulacak.
Bu ne
kadar mı sürer?
En az
2150’ye kadar.
Ne zaman
mı başlar?
2050
gibi belki.
Ne kadar
geç başlarsa, süreç o kadar sert koşullarda işler.
Bunu ben
söylemiyorum, tarih söylüyor: bolluk yılları, kıtlık yılları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder