Salı, Kasım 10, 2015

'De Facto' Başkanlık

Başkanlık sistemi tartışmaları, kör gözüm parmağına sürüp duruyor.
Akademisyen bir abimiz de durumu katkıda bulunmuş:
“...federatif yapıyı öngörmeyen bir başkanlık örneği, hadi ihtiyat payı bırakayım, bir iki küçük istisnâ dışında, bulunmamakta.”
Baştan aşağı yanlış:
ABD önce başkanlığa geçti, 100 yıl sonra falan (bugünkü) gerçek-federatif yapıya geçti.
Fransa, üniter bir devlet.
Putin-tipi başkanlık sistemi, asıl neo-de facto geçerli başkanlık sistemi. Bizdeki gibi yer değiştirmeli. Zaten Tayyip oradan kopya çekti. Bunun panzehiri tartışılmalı.
Dünya’daki en önemli 3 başkanlık sistemi böyle. Almanya başbakanlık ve federatif yapıda. İngiltere krallık / monarşi ve göreli federatif yapıda. Yani, Dünya’da söylenene uyan önemli bir örnek falan yok ortada.
Sorun, başkan-başbakan değil, hiç uygulanmayan güçler ayrılığında.
Hesapça yürütme, yasama ve yargı birbirinden bağımsız olacak ama ABD’de başkan AYM başkanını tayin ediyor ediyor.
Hep askeri darbeden söz edilir ama sivil darbe de var. Bizdeki yargıda olduğu gibi.
Yani, sonuçta ortalıkta bir parlamenter demokrasi şarlatanlığıdır dönüyor ama kimsenin taktığı yok.
Yasaları yapanlar yasalar uymuyor. Örneğin, Almanya yurtdışına asker yollaması yasakken, ABD istedi diye yolladı. Japonya’nın ordu kurması yasakken, yılda 50 milyar dolarlık savunma harcaması yapar oldu.
1945 düzeni de, 1990 düzeni de, de facto çöktü ama yenisi kurulmadı, bir ara-geçiş dönemindeyiz. Bir tür global-fetret devri bu.
O nedenle, at izi, it izine karışıyor.
Bizde alaturka başkanlık var fiilen, cumhurbaşkanı hükümet kurdurmuyor, seçimi yenilettiriyor. Hiçbir yasal sorumluğu yok. Zaten, ortada konuyla ilintili bir yasa da yok. Böylesi durumlar düşünülmemiş çünkü.
Olup biteni kimsenin taktığı da yok, TC’de de, Dünya’da da.
Şimdi gelelim asıl TC-başkanlık problematiğine:
Bir:
Tayyip kaç kere daha seçilecek?
İki:
Yasaları yapanlar yasalara nasıl uyacak veya uydurulacak?
Üç:
Yasama, yürütme ve yargı birbirinden nasıl ayrılacak?
Dört:
Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nedki haklar, başta yaşama hakkı olmak üzeren nasıl, ne zaman, kimin tarafından yürürlüğe geçirilecek?
Beş:
TBMM’de sol bir parti ne zaman olacak?
Altı:
Gerçek katılım demokrasisi nasıl kurulacak?
Yedi:
Parçalanan TC, nasıl yeniden birleştirilecek ve birleşen Kürdistan nasıl parçalanacak?
Sekiz:
İç ve dış savaşlar nasıl halledilecek?
Dokuz:
5-10 tane makro global ekonomik krizde TC devleti nasıl sağ kalacak? (Osmanlı sağ kalamamıştı.)
On:
İkinci Cumhuriyet nasıl kurulacak?

Bunlar olmazsa, 4-10 uç-sağ partili, faşizm orjili bir sistemimiz olur. Onun adı da başkanlık olsa ne olur, olmasa ne olur o zaman.

Hiç yorum yok: