Cuma, Kasım 27, 2015

Neo-Poliyalektik Tezler

İnsanların sağduyusal ve sezgisel kabulleri vardır. Var oldukları ve oldukları gibi oldukları, sorgulanana dek, bilinmez.
Bunlardan biri, 1 birim uzunluğundaki bir doğrunun kendi çevresinde dönmesi için gereken alandır.
Kakeya adlı bir matematikçi bunu eşkenar üçgenle yanıtlamış. Eşkenar üçgen geometrik konvekstir, yani herhangi 2 noktasından çizilen bir doğru parçasının tamamı konveks alanın içinde kalır.
Oysa, hesapla bakılınca görülmüş ki gereken bir deltoiddir ama o da konkavdır ve daha küçük alanlıdır.



Ancak, birileri uğraşmış ve başka çözümler de bulmuş:





İzlendiği gibi gereken alan, giderek küçülmekte: [(π / 24) x (5 – 2 √ 2)] ki o da ‘0,2’ falan ediyor.
Sonul alan, krınım geometrisinin adımları ilerletildikçe, giderek sıfıra yaklaşıyor.
Diğer bir deyişle, bir tezin antitezine dönüşmesi ve/ya sentezlenmesi ve/ya praksisi için, pratikte / limit 0 alan / hacim gerekli ve yeterli olabilmekte.
Bu, olağan vakalarda değil de, olağanüstü durumlarda gerçekleşiyor olabilir.
Burada anlamlı olan durum, bir kültürel sistemin karşıtına başkalaşması için gereken mekanın ve zamanın, savaş veya devrim kadar büyük olması gerekmediği gerçeği. Tam tersine, bu başkalaşımın, bir insanın zihninin anlarına kadar epsilonlaştırılabileceği gerçeği.
Poliyalektik, poli-diyalektikleri inceler.
Negatif diyalektik, birbirinden uzakta etkileşen tez-antitez ikilileri demektir.
Tersine diyalektik, sentez-dışı durumlarla ilgilenir.
Poliyalektik, 20. Yüzyıl’da bunları çalışmıştı.

Neo-poliyalektik, 21. Yüzyıl’da bunun ötesindeki ve böylesi durumları çalışacak.

Hiç yorum yok: