Radikalizm,
toplumsal ve kültürel baskılar, belli bir dereceyi geçince oluşur. (Burada,
nicel birikimler, nitel değişmler yaratır, savını baştan değilliyoruz. Belli
nicel değişimler, baştan ve kendiliğinden
nitel değişimlerdir, diyoruz. Çünkü elimizde 5 milenyumluk tarih dökümü var.
Çıkarsamalar mümkün.)
O belli
bir derece, şu an için nicelik olarak tanımlı değilidr. Ancak, tarihte, ne
zaman halk isyanı çıkmış, ne zaman devrim girişimi olmuş bellidir ve
kayıtlıdır.
Günümüz
koşullarında, hem sağ, hem de sol radikalizm yükselişte.
İçrek
(immanent) olarak:
Sağda
engizitöürlük ve neo-faşizm, solda eski marksist devrimcilik ve
anarşizm-nihilizm yükselişte.
Coğrafi
bölge olarak:
AB’nin
batı bölgelerinde ırkçılık ve az da olsa Hristiyancılık, doğu bölgelerinde ise
eski marksist partilerin devamları yükselişte.
ABD’de %
1 ve Anonymous yükselişte.
3.
Dünya’(lar)da ise, tüm radikalizmler yükselişte.
Yani:
Bu, eski
Kuzey-Güney savaşlarının (3. Dünya halklarının isyanlarının) yeni versiyonları.
Genel
panorama:
1980-2015
arasıki neo-global neo-liberal
politikalar bunu yaptı. Asgari ücret, 2.500 dolardan 25 dolara kadar çekildi.
1. Dünya’da bile emeklilik kurumu tasfiye edilmeye başlandı.
Ara
şerhler:
Sonul
tetiği (bardağı taşıran son damlayı), alt, orta veya üst sınıflar veya bunların
tuhaf işbirlikleri getirebilir.
2029
Ekonomik Krizi gibi, asıl gerçek bir sorunun ortaya çıkması gerek sonul adımlar
için.
Su,
gıda, enerji ve nüfus (artışının duruşu) krizinin 4’ü de 2100 gelmeden ortaya
çıkacak gibi.
Bunlar
tümeller.
Tikeller
ise, bu tümellere bakmıyor bile. Yani balıklar, içinde bulundukları deniz
bilincinden yoksunlar.
Bugün
Dünya’da 100’ün üzerinde İslami terör, 50’nin üzerinde marksit terör örgütü
var.
Ancak
bunlar, Leyla Halid, Çakal Carlos veya Unabomber denli etkili olamayabilir.
Çünkü:
Terörün
medya geştaltı nicelik olarak zayıfladı ve nitelik olarak yenilikler istiyor,
IŞİD’inkiler gibi (ki bu illa ki daha büyük vahşet demek değil, öldürmeyen
sivil hedef (su deposu, baraj, elektrik trafosu, vd) vurmalar ile gündelik
yaşamı kilitleme stratejisini henüz akıl edemediler ve bunu becerebilecek
duruma varmalarına 15 yıl falan daha var, çünkü henüz bunun için stratejistler
yok ortada).
O
nedenle, yerel ölümler çok yoğun ve
öyle de olacak. Ve 1. Dünya, o ölümleri orada yalıtmaya çabalıyor. Ancak AB,
1-10 milon Suriyeli’ye kapı açarak, kendi şah damarına kendisi bıçak atmış gibi
oldu. ABD desen, her ülkeden göçmen alıyor, hepsini birebir denetlemesi mümkün değil.
Acı ama
gerçek olan durum şu:
Bugün
aşağı yukarı tüm teröristler davalarında
haklı (ki durumu kilitleyen de bu, çünkü haklar çakışıyor herhangi bir
yerde). AB ülkelerinin sömürgecilik döneminde yapılmayan vahşetleri ABD, son 50
yılda yapıp 10 milyon sivili, hep bir
hiç için ölüme yolladı örneğin.
Yani:
Ortada vahşi bir absürdite var. Canlı bombanın
icadından sonra, artık hiçbir devlet hiçbir terörist akımla başedemez. Hele hele
yalnız kurtları da hesaba katarsan.
Tersine
ise, hiçbir canlı bomba (ve yalnız kurt) da ne devlet yıkabilir, ne de devlet
kurabilir durumda, henüz öyle ama öyle. Yani olay, devlet kuran terörist Hassan
Sabbah aşamasına gelemedi henüz: FKÖ’nün Filistin’i yok örneğin.
Dolayısıyla:
Savaş
cepheleri gibi, terör hatları ve noktaları olacak. Aslında oldu bile. ‘Ankara 2015
= 100 ölü’ sürpriz değildi örneğin.
Burada
radikalizmlerin 2 temel özelliği var:
Bir:
Has / öz
/ töz değiller. Biçimciler ama çok çok. Vd.
İki:
Teorik bazdan
yoksunlar. Yani, teorisiz devrim
olamıyor. Aslına bakılırsa, hiç ol(a)madı gibi.
Sonuç ve
çıkış:
Önümüzdeki
25-30 yıl, bunlarla dolu olarak geçecek. Örneğin açlık, teröristleri bile
vurana dek.
Yangına
benzin döken büyükler var, tarihsel bilinçten yoksun küçükler var:
‘Neo-Battle-Royal 1-2’, böyle bir şey
işte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder