Aslında
2014’te olamamış ama ben bunu Kasım 2015’te öğrendim.
Üçüncüyü
Oshii yapmadığı için olamamış da olabilir ama asıl neden o değil:
Holywood
sinemasının en ciddi hatalarından birini, bu kez anime kadrosu yapmış:
2014 ve
2015 gibi olan 2 momentte de, konuyu ergenleştirmişler. Holywood, bunu hiç
olmazsa aynı çizgiromanın 2 versiyonunu, biri ergenler için, biri yetişkinler
için olarak yapıyordu.
Linkler:
2014:
2015:
Daha önce,
temayı dizi çizgifilm de (Stand Alone Complex) yapmışlardı ama ana çizgiden o
denli kopuş yoktu orada. Biraz cıvıma ve gayrı ciddileşme vardı ama. Adı zaten
berbat:
Yalnız
Kalma Takıntısı.
Bunu
ciddiye alarak değil, gayrıciddiye alarak yapmışlardı.
Varolma
sorunsalını, aslında tam da o an yapmaları gerektiği halde, post-4-modern
ergenler ergenliklerinde yapamıyorlar. Aslına bakılırsa, gerçek düşünceyle
ilgili hiçbirşeyi yapamıyorlar. Beyinleri yok ve ‘Kabuktaki Hayalet’ dizisi,
doğrudan beyinle ve düşünceyle ilgili bir sanat eseri.
Olamayabileceğini
biliyordum ve bunu 2008’de daha önce yazmıştım:
Bilimkurgu
romanların gerginliğinin, Soğuk Savaş / 1990 / post-modernizm sonrası
çözülmesini, 2000 sonrasında yeniden militerleşen ve başkenti Tokyo’yu füzeyle
koruyan, yılda 50 milyar doları savaşa ayıran bir ülke durumuna gelen, 1945 iki atom bombası mağduru Japonya
da yaşadı.
1945-2015
AB’si bunu barışla yaşadı:
Bilimi,
sanatı, düşünü terketti. Mutluluk, sevinç, vd uğruna. Bir hedonizm akımına
girdiler.
Tarihten
biliyoruz ki kriz, büküm, çöküş, fermentasyon, aşkınlaşma dönemlerinde toplumlar
3 tür tepki verir genelde:
Bir: Püritenleşme
veya kinikleşme (olumsuz).
İki:Skeptikleşme
(nötr).
Üç: Hedonikleşme
(olumlu): ‘İç bade, sev güzel’ Lale Devri lümpenliği.
Japonlar’dan
kinikleşme beklemezdik, AB’lilerden hedonistleşme beklemezdik.
Bugün
nasıl ki Eratosthenes’in epistemik devrimi, 1.800 yıl boyunca boşta kaldıysa ve
bu kayda geçtiyse, 20. Yüzyıl’ın her türden (sanatsal, düşünsel, bilimsel)
epistemik devrimleri de bir bir boşa çıkıyor ve bu da kayda geçiyor. Yani, çok
çok tuhaf bir absürd-boş küme
‘Fahrenheit 451’ kitapsızlığı mevcut, tüm Dünya’da 2000’den (11 Eylül 2001
bile öncesinden) beridir.
‘Ghost
in the Shell 1’ 1995 momentli idi. Not düşmüş olalım.
Dipnotlar:
Bu
durumun somutlaşması, son 5 yıldır filmi bir türlü yapılamayan ‘Neuromancer’ ve
filmi yapılması akıl dahi edilemeyen ‘Mülksüzler’ ile birleştirilince, avangard
sinemanın epeyi bir regresyon yaşamış olduğunu da kayda geçirmiş oluyoruz
böylelikle.
Asimov’un
Robot ve Vakıf dizileri, bir türlü televizyon dizisi yapılmıyor. 12 cilt ve 4
bini aşkın sayfalık, hazır, aksiyonlu-bilimkurgusal metinden söz ediyoruz
burada.
Her 2
yeni versiyon da, aşırı disneyleştirilmiş
çizim stili taşıyor. Bu durumda 2 yeni örnek de, birer anime olamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder