Nasreddin
Hoca, kızını testiyi kırmadan önce dövermiş. Çünkü, testi kırıldıktan sonra,
bunun işe yaramayacağını bilirmiş.
Nisan-Ekim
2015 arasındaki 6 aylık sürede, dost acı söyler, tavrıylala HDP’ye çok ağır
eleştiriler yönelittik.
Şu anda
HDP seçimde çuvallayınca, kendini sorgular oldu.
O günden
bu yana yazdıklarımızı özetleyerek yenileyelim burada:
HDP
hiçbir zaman demokrat veya özgürlükçü parti olmadı. Kürtler’in böyle bir
kültürel geleneği yok. Sıfırdan yaratmaya da, kimse kalkışmadı. Burkay gibi,
keni içlerinden çok çok az çıkan bir sanatçı hakkında ölüm kararı verebilmiş
bir gelenekten söz ediyoruz burada. Burkay’ın şarkısı onyıllarca sürecek ama
HDP öncesindeki 10 partiyi şu an Kürtler bile anımsamıyorlar.
Namaz
kılarak, demokrat veya özgürlükçü olunmaz. Allah’ın kulu olarak, özgürlükçü
veya demokrat olunmaz. Olsaydı, MNP’den AKP’ye gelen bir sürü parti bunu
yapardı.
HDP
patriyark bir parti. Batman’da Dünya gençkız intiharı rekorları kırılırken, HDP
çizgisi hiçbirşey yapmadı, çünkü bu bir gelenek ve 2015’te bile hala sürüyor.
Güneydoğu’da bugün hala kız kaçırma var, başlık parası var, kuma var,
intiharlar var. HDP, iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırsa gerek.
İmajla
bu iş olmuyor. Selocan ile bu iş hiç olmuyor.
İma ile,
dürüstsüzlük ile bu iş hiç hiç olmuyor. HDP çift değil, çok değer yargılı bir
parti. Korucuya başka, korucunun öldürdüğüne başka konuştular.
Kürtler
ve HDP tarihi bilmiyorlar. 1. Cumhuriyet’in bittiğine bile aymadılar henüz.
Kürtler,
talan-göçer geleneğini bırakıp, yerleşik kültür geleneğine hala geçemediler.
İstanbul’un göbeğinde bile hala aşiret düzenini sürdürüyorlar. Oysa Aleviler,
dede geleneğini hiç olmazsa kentlerde terketttiler.
Kürtler
ve HDP global konjonktürü izleyemiyorlar. Rusya, ABD, AB, İran, Çin ne yapacak,
hiç belli değil.
HDP,
Suriye Savaşı’nı hiç anlamıyor. HDP, OŞİD’in PKK’yi yendiğini anlamadı. Öcalan,
Talabani-Barzani fiili mücadelesinde hiç tavır koyamadı.
HDP’nin
ekonomik programı yok. İsşizlik, topraksız köylü, vd için hiçbir programları
yok.
HDP’nin
veya Kürtler’in birincil problemi, bir devlet kurmak değil, nitelikli bir
nüfusla sürebilmek, yani sağ kalmak. Suriye 15 milyon nüfusuyla 1 yılda
sıfırlandı. Kürdistan 30 milyon nüfusuyla 2 yılda sıfırlanabilir o zaman.
1915-1922 arasında, 3 ayrı demografik kesim, Kürtler’in de bilfiil iştirakiyle
sıfırlanmıştı.
HDP,
belki on milyarlarca dolarlık bir kaynağı yönetebilir durumda. Bugüne kadar,
hiçbir nitelikli Kürt eğitim veya sağlık kurumu oluşturamadılar. Bu, onların
işi ve sorumluluğu.
HDP,
TC’nin diğer 100 halkına karşı ikiyüzlü davrandı. Özellikle Lazlar ile diyaloğa
değil, doğrudan çatışmaya girdi. 8 milyon Kürt’ün hakkı, 8 Ubıh’tan önce
gelmez. 100 bin Kürt’ün yağmaladığı 500 bin kişilik Ermeni mülkiyetini geri ödemeyi,
1915’ten 100 yıl sonra bile, HDP yüklenmek durumunda kalabilir.
HDP
Türkiye partisi olmayı denemedi değil, düşünmedi bile. Tam tersine, sınıfsal
ayrım yapıp, AKP’den beslenmiş ama AKP’ye karşı beyaz Türkler’in oyuna yöneldi.
Her biri
1 partiyi bitirmeye yetecek düzeyde sorun olan, 10’un üzerinde madde açımladık.
HDP hiçbiri hakkında hiçbirşey yapmayı düşünmedi bile.
Tüm
bunlar bizi, başından beridir savımız olan, HDP’nin bir vitrin ve slogan
partisi olmaktan öteye gidemediği sonucuna bir kez daha götörüyor.
HDP
Haziran 2015’te zirvesini gördü. 2019’da % 10 barajı hala olacak. HDP 2019’da
barajı yine geçemeyecek.
Bu
HDP’ye özgürlük yolu açıyor. Terörün değil, politik-aktif sokağın yolunu
açıyor.
Yeniden
yaşamın yolunu açıyor.
Özgürlük
yoksa, gelecek de yok.
Bu böyle
biline...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder