Giriş:
27
ülkeli AB’de Belçika, İngiltere, Danimarka ve İspanya, ilk parçalanma adayı
idiler.
Burada
birkaç tarihsel gerçeği anmakta yarar var:
İngiltere,
5 parçalı ve İskoçya, ilk olası ayrılacak bölümü. İskoçlar’ın özelliği;
Angllar, Saksonlar, Galliler, Bretonlar arasında, adanın en eski halkı olması.
Ayrıca İngiltere, İrlanda Adası’nda işgalci durumunda. Ayrıca İngiltere, dünya
fatihi olurken bile, iç savaş yaşıyordu (1. Elizabeth). Bu, birinci dizi.
İspanya,
biraz daha bahtsız durumda: Yeniden fetih yaratacağım derken, Dünya’nın en
acımasız engizisyonunu yarattı. Dünya fatihi olduktan çok değil 100 yıl sonra
dibe vurdu ve bir daha toparlanamadı. Goya’nın resimlerinin gösterdiği üzere,
askeri darbelerle ve iç savaşlarla, kardeş kardeşe vahşetin en acımasız
versiyonlarını da sergiledi. Bu, ikinci dizi.
Belçika
bir federasyon. Eşit ve 2 parçalı. En barışçı ayrılma eğilimli olanlar.
Sorunları farklı dil kullanmak. Bu, boş moment.
Danimarka,
ayrılmak isteyen bölgelerde sömürgeci konumda. Grönland, en çok ayrılık isteyen
ve en az şanslı bölgelerden biri, BM falan onu takmıyor yani. Bu, üçüncü
moment.
Gelişme:
AB’nin
AB olması 500 yıllık bir rüya iken, bunu ancak 2 dünya savaşı ertesinde madden ve manen eksiye düşünce denemeye
kalktılar ve olmadı.
Şu an
İspanya’da şöyle bir moment oluştu:
“Katalonya'nın
İspanya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesini öngören tartışmalı karar
tasarısı hakkında oylama yapıldı. Yerel hükümet, İspanya’dan ayrılmayı öngören
18 aylık sürecin başlamasını 63’e karşı 72 oyla onayladı. Barcelona merkezli
hükümet tarafından onaylanan yol haritasında Katalonya’nın 2017’de bağımsızlığı
yer alıyor.
Katalonya’da
Eylül’de yapılan seçimlerde bağımsızlık yanlısı partiler parlamentodaki
sandalyelerin çoğunu kazanmıştı. Madrid hükümeti ise bağımsızlığı
engelleyeceğini belirtiyor.”
‘Dünya
Sistemi 2000-2200’ metnimizde, var olan 200 küsura ek olarak, en az 50 ülkenin
daha kurulacağını belirtmiştik. Katalonya ilk olacak gibi. Ancak 2017’ye daha
çok yol var, başkası önce gelebilir, Madrid engelleyebilir.
Gerçek
şu ki bu girişim, diğer girişimleri de tetikleyecek. Tarihin böyle bir
ivmelenme eğilimi var genel olarak.
Bizim
bakış açımıza göre şu durum da var:
Eğer
Katalonya, İspanya’dan ayrılırsa, ne Katalonya’nın, ne de geri kalan
İspanya’nın AB üyeliği geçerli olamaz bizce, uluslararası hukuk açısından yani.
bunu nedense tartışmaya açmıyorlar hiç.
Bir
ilginç durum var:
İskoçya,
İngiltere’den ayrılmak istiyor ama AB’de kalmak istiyor. İngiltere ise, ister
İskoçya’lı, ister İskoçya’sız olarak, AB’de kalma eğiliminde değil pek. Şu anki
başbakan bu konuda yakında referandum yapacak.
Dolayısıyla
tarih, biraz da kıtalar tektoniği gibi:
Bütünler
birer yöne giderken, parçalar başka yönlere gidebilir.
Yine,
kıtalar da (200 milyon yılda bir) bir tam birleşirler, bir tam parçalanırlar,
şu an tam parçalanmışlık dönemindeyiz örneğin. Henüz birleşme vektörleri yok
kıtalar için.
Ülkeler
için de öyle gibi: 50 yıl daha 50 veya daha çok ülke ortaya çıkacak gibi.
Tarihteki
şu gerçeği anımsamakta yarar var:
Almanya,
1600’lerde bugünkünün 2-3 katı büyüklükte bir imparatorlukken, bir savaşta
yenilince, 100 prensliğe falan bölüdü ve yeniden birleşmesi taa 20. Yüzyıl’ı
buldu. Bunun bedeli de, Almanya’nın çıkardığı 2 dünya savaşı oldu.
(İşte o
nedenle biz, bir gelecekbilimci olarak, tarihe 0 müdahale savındayız. Çünkü
tarihe gereğinden ve yeterinden çok müdahale yapıldı ve o zemberek etkisi
olarak potansiyelce tarihin enerjisinde saklı.)
Yani, tarihsel
vektör devinim potansiyelleri zemberek modeliyle bir tür korunmada kalıyor.
Sonuç ve
çıkış:
Gelelim
TC’ye:
Görünen
o ki o ya bu biçimde TC, geçici olarak parçalanacak. Ancak bu neo-iç savaş
türünden bir itki olarak, neo-emperyalist 2.-n. cumhuriyetlere giden yolu da
açacak.
Peki,
Büyük Kürdistan kurulacak mı?
Mümkün
ama ne bu Kürtler, ne o Kürtler’in arkasını dayadığı bugünün emperyalistleri
bunu beceremez bizcesi... Ancak Kuzey Irak’ta son 25 yıldır, hiç olmazsa devlet
geleneğini öğreniyorlar.
Yani:
İğneyi
kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım...
Yani:
Dost acı
söyler.
Yani.
Gelecekbilimci
dezenformasyon yapmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder