Lümpen Eşcinsel Bilinçsizlik ve Halil Kandok

Kandok, birkaç yıldır Radikal Blog’da, kişisel mücadelesi olarak, eşcinsellik üzerine sürekli yazmakta.

Sürekliliği takdir edilesi, çünkü bizde yazmak, eşcinsellerde de zıtcinsellerde de, hızlı başlanan ve hızlı bırakılan bir edimdir.

Kandok’un kavram hataları ise tekdir edilesi, çünkü bu konuyu alaturka sınırlara gömmek ve global söylem düzlemi dışında, kapalı bir cemaat oluşturmak gibi bir çizgide seyrediyor kendisi. Daha kötüsü, bunu taşralılıkla birleştiriyor.

Gelelim bu kez yaptığı kavramsal hatalara:

“... bedeninle barışık olursan eşcinselsindir, barışık olmaz isen transseksüel.”

http://blog.radikal.com.tr/lgbt/escinseller-yollarina-transseksuelsiz-mi-devam-edecekler-116587

Çıldırmışçasına saçma bir saptama ikilemi:

Diyelim penisin veya vajinan var, doğuştan gelen. Onla barışık olunur olunmaz ayrı konu. Ondan bağımsız olarak asıl durum şöyle işler:

14-54 yaş arası biyolojik-cinselsindir. (Psikolojik olarak 0-40 yıl cinsel olabilirsin.)

Bu dönemde, eşcinsel, zıtcinsel, ikicinsel, çokcinsel, vd olabilirsin ve bunların hiçbirinin bedeniyle barışık olmakla veya olmamakla ilintisi yoktur. Transseksüelliğe gelince:

Günümüz biyolojik teknolojisiyle, hiçbir kadın gerçek erkek olamaz, hiçbir erkek gerçek kadın olamaz, transseksüel ameliyatlarla. Yani, bunun da kendinle barışıklıkla ilgisi olmadığı gibi, transeksüellik tesis yetmezliği nedeniyle çıkmaz sokaktır şimdilik.

Dolayısıyla dezenformasyon var bu konuda. Hem de çok feci bir ikiyüzlülükle birlikte. Transseksüel gruplarında bunlar açıkseçik yazılıyor ama yayınlanmaları, mahremiyet nedeniyle yasaklanıyor.

Kandok’a devam edelim, sonra konuyu bütünleriz:

“... insanın kendisiyle barışması ve sistem karşıtlığıyla kavuşacak...”

Bu artık hatayı geçti, penaltılık kasıtta bir dezenformasyon oldu:

Sistem karşıtlığı, % 99 insanın kendiyle barışık olmaması ile sonuçlanır.

Daha da beteri, sistemle barışıklık da % 99 insanın kendisiyle barışık olmaması ile sonuçlanır.

Bu, içinde yaşadığımız çöküş dönemi ile ve insanın kendi içindeki insandan nefretiyle ilintili bir dizi durumdur.

Yani, bu zamanda kendisiyle barışık olmak, toplama kampındaki mezbahaya koşa koşa giden gönüllü koyun olmak demektir.

Eşcinsellere ne sisteme karşıt olma, ne de savaş yolunu gösterebilecek durumda değilim. 40 yılını zıtcinsel olarak geçirmiş bir emekli-hetero’yum ben. Kendim gibiler için 1-2 kırıntı önerim olabilir ancak.

Zıncinsellerin ve eşcinsellerin toplumsal mücadele pratiklerinin aykırı (birbirine değmeyen) olduğunu biliyorum ama bunları şu an için geçici ortaklık olarak tanımlayayam:

Örneğin şu an için AKP’ye karşı nasıl mücadele ediliri biliyorum ama bu ne zıtcinsellik, ne de eşcinsellik apsis-ordinatı ile ilintili değil.

Yani, epeyi bir anti-Triton momente girdik.

Yani, bilindik genelgeçer klişe söylemler geçti gitti.

Yani, dezenformasyon ile savaşa yeni giren gençleri yanıltmak, çok büyük bir davaya ihanettir.

O nedenle bunu yapma Kandok:

Konuşamadığın konuda sus burada ve şimdi...