Güya yeni zamanlarda yeni medyalar var.
Bir: Onların anladığı, reklamın
matbuattan internete kayması.
İki: Medya, eskiyken de, yeniyken de doğru
dürüst haber filan vermezdi. Reklamı, sporu, magazini, burc, falı, bulmacayı,
tv programlarını çıkarınca, geriye oldukça ince kağıt yaprakları kalırdı ve
kalıyor. Örneğin, kafasını kuma sokmuş ama bir tarafı açıkta bir devekuşu
olarak Türk basını, dış haberlere ortalama yarım sayfa bile ayırmaz.
Üç: Eski eskiliklerin yeni eskilik olarak
yutturulmaya çabalanması eğlenceli.
Gelelim son olaylara:
Medya sınıfta kaldı.
Göstericiler de sınıfta kaldı.
Olayın gidişi şöyle oldu: 3-5 gün kimse konuyla ilgilenmedi. Sonra 1
haftasonu birden olaylar tırmandı. Yani, herkesin hazırlık yapacak zamanı
vardı. Profesyonel haber fotoğrafçıları da oradaydı. İnternette konuyla ilgili
hazırlanan derlemelere bakıyorsunuz: Sıfır.
O da kopya bile çekmeyi bilmedikleri için.
Bir örnek: Biber gazı yedikten sonra,
gözlere limon sıkmak yerine, gözleri
karbonatlı suyla yıkamak gerektiğini, yani asidin gözlere zarar vereceğini
ama bazın yarar vereceğini, ancak olaylar bittikten sonra öğrendik. Böylelikle,
bugüne dek ben dahil binlerce kişi kendimizi çoban salatası niyetine kullandık.
Daha dün (7 Haziran 2013), alıcı gözüyle İstiklal Caddesi’ni turladım. O ne
öyle? Yer gök seyyar satıcı ve tinerciler terör estiriyorlar. Şimdi kalkıp, ayak takımı isyanının böylesi sonuçları da
olabileceğini göstersen, trol-sazan ikilemindeki halkımıza bunu
anlatamazsın. Olmadı, o zaman arşivle kardeşim...
Peki, onlar ne yaptı?
Klişeler, klişeler... Graffiti edebiyatını bir kez daha keşfettiler,
kezlerce daha yeniden keşfedecekler. Aşkın şeysini şeyttiler.
Tek sav:
Tarih yapmak ciddi bir iştir. (Asık
suratlılık edebiyatını şeyttirin, e mi?)
İsyan daha da ciddi bir iştir: Rakibini küçümseyemezsin. Tarih, sulanmış
ve/ya başarısız isyanlarla dolu. Spontan
isyan, spontan olarak biter.
Son bir şey daha:
Gezide nöbete yatmış gençlerden birine sordum: Polis tam tekmil yeniden
saldırırsa, geri çekilirler mi? Yanıt: Hayır. Kalırlar ama feci dayak yerler.
(Aynı kişi, Cuma namazını kılanları da çok tatlı ve farklı insanlar olarak tanımladı. Ben olsam yemem, bir Türk-Müslüman’a asla ve kata sırtımı
dönmem, Müslüman olsam bile, Türk olmayı geç.)
Sonuç?:
Böyle kitleye, böyle medya...
Böyle kitleye böyle isyan...
Böyle kitleye, ‘yav, 2013’te biz nerede yanlış yapmıştık?’ (2023 sorusu).
Dipnot: 2007’de de Gül seçilmeden önce, Ankara’da bir mitinge 1 milyon kişi
filan katılmıştı. Tarihin değiştiğini söyleyen bir arkadaşıma, müsait bir
tarafımı gösterip, ayva koçanını alacaklarını söylemiştim, öyle de oldu.
Lütfen, bir kez olsun bizi yanıltın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder