İsyanın Dinamikleri 2
İsyanın dinamiklerini irdelemeyi sürdürüyoruz.
Öncelikle, bu durumu başka bir metinde irdelemeyi de hesaba katarak, bir
durumu tanımlayalım:
Bu isyanın durmasında 2 etken de rol almış olabilir:
Biri duygusal deşarj olma, ikincisi doğal olaylar gibi engelleyici ama
polis müdahalesi gibi olmayan durumlar.
CHP’nin Kadıköy mitingini Taksim’e alması deşarj sağladı. Bir tür zafer
duygusu yarattı.
Pazar sabahı başlayan sağanak yağmur, eylemcilerin dağılmasında rol oynadı.
E tabi, pazartesi bir işgünü, pazar günü eve gidip dinlenmeleri de gerek.
Gelelim, bu isyanda ve Arap Baharı gibi global sayılan ve öyle sayılan ama öyleliliği kuşkulu isyanlarda çok rol oynamış sosyal medyaya.
Pazar günü bir ara Facebook durdu. Bu da, kapatıldığı yorumunu getirdi.
Sosyal medyada trol ve sazan çok. Troller Wikipedia’da şöyle tanımlanmış:
“Trol, Vikipedi'ye katkı sağlayan kullanıcıların, hizmetlilerin ve program
geliştiricilerin katkı sağlamasını 'kasten ve maksatlı' olarak engellemeye
çalışan kullanıcıdır.”
Ekşi Sözlük’teki tanım ise biraz farklı:
“internet alemlerinde ... forumlarda, eksi sozluk gibi bilgi paylasimini
hedefleyen platformlarda ortaliga sacma sapan bir laf atip rahatsizlik veren
insanlar icin kullanilan bir terminolojiymis.”
Buradaki anlamı sazan avcısı gibi bir şey.
İşte, bu isyan dalgasında sosyal medyada sazanlar ve troller boldu:
“Gezi Parkı'yla ilgili sosyal
medyada dolaşan 17 yalan
Fatih Çipil isimli bir kullanıcı kişisel blog'unda, Gezi Parkı'nı provoke
etmeye yönelik sosyal medyada dolaşan 17 yalanı yazdı.”
Okunmasını öneririm. Epeyi mavra olanları var.
Burada hepsini anmayacağız. Anacağımız nokta, toplam paylaşımlarının yüz
binleri bulması. Yani, ülkemizde sazan ve trol bol bol bulunuyor.
Ancak, bunların hepsi acemi ve amatör.
Ya, profesyonel dezenformatörler
devreye girerse ne olacak?
Troller bile sazanlaşacak ve onları mal bulmuş Mağrıbi gibi paylaşacak. Çığ
/ domino etkisi oluşacak. Halkımız her daim olduğu üzere, yalan söylemleri
gerçek sanacak ve o anki duygusal durumla infilae gelecek.
Bu ülke, Atatürk’ün evinin yakıldığı haberiyle 6-7 Eylül olaylarını
gerçekleştirdi.
Demek ki günümüzde bunun üsleri olabilecek bir etkiden söz edebiliriz.
Bundan sonra dersimiz isyan.
Son isyana katılanlar, zafer kazandıklarını hissediyor olabilirler ama
gerçek pekala bambaşka olabilir.
Bugün işyerlerindeki insanlar duygusal doyumlarıyla haftasonu maceralarını
paylaşıyor olabilirler.
Oysa sanki bir sonrakine hazırlığa başlamak daha iyi bir yol gibi...
Eğer, bir sonrakinde böyle bir sazanlık silsilesi yaşayacaklarsa, Sait
Faik’in Sinağrit Baba’sı onları yalnızca seyreder, yani rakı
sofralarında meze oluşlarını (ayran mı idi acaba?)...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder