Çarpıcı bir gerçek: Tarıma ve dolayısıyla yerleşik yaşama ilk geçen
bölgelerden biri olan Anadolu’nun, bugünkü sınırlar anlamında (Trakya dahil
veya değil), biraraya getirilmesinin MS 1650’lere dek sürmesi, yani 10
milenyumdan uzun bir süre alması.
Anadolu’nun beylikler döneminde, neredeyse 20 bölgeye bölünmüşlüğü de diğer
bir gerçek.
Olağandır: Anadolu, klasik anlamda Kuzey-Güney (zengin-fakir ki eskiden ya
da belki MS’ya kadar bu durum tam tersine idi, yani Kuzey Güney ve Güney de
Kuzey idi) ve Doğu-Batı (Pers-Yunan, Doğu-Batı Roma, Hristiyan-Müslüman)
ayrımının tam ortasında yer alır. Persler Yunanistan’ı ve ardından tersine İskender
de İran’ı fethetti. Osmanlı Viyana’ya dek gitti ama Uzakdoğu Asya’daki
Filipinler bugün Hristiyan.
İster iktidar seçkini olsun, ister kitle olsun, kimse buna böyle bakmaz.
Herkes Ali kıran baş kesendir. Örneğin, bugüne kadar devlet kuramamış Kürtler,
Büyük Kürdistan hayali peşinde bu sıralar.
Murat Belge’sinden İzmir Ticaret Odası başkanına kadar birçok kişi, verip
kurtulma noktasında olageldi.
Son 20 yılda Irak 3’e bölündü, Suriye de öyle olabilir. Eh, bu hesapta
koskoca TC’ye 81 vilayet bırakmak, kimsenin aklına gelmez herhalde.
Tarihin Orta Çağ’larında ve/ya iniş dönemlerinde devlet sayısı çok artar.
Şimdilerde de öyle olmakta: AB’de bile, İspanya’sından Belçika’sına birçok ülke,
bölünmek için sıra bekliyor.
Hatay’ın veya Kuzey Kıbrıs’ın ilhakını övenlerden değilim. Hatay’ın
Suriye’nin olması düşüncesi de yadırgı aynı derecede.
Peki, ne olacak?
Birleşik Türkiye’nin insanların daha az nefret edilir olması yolunda,
daha ehven-i şer olduğu kanısındayım. Aynı TC’nin bana işkence yapmışlığı da
sinir bozucu.
İbn-i Sina hesabınca, entellektüel ülkesizdir. Devrim bile yapsa, kitle ve
iktidar seçkinleri dışında yer alır.
Almazsa, entelejensiya olur, yani
bir tür ayakçı (örnek çok da,
kendime dava açtırmayayım).
Bugün ne Rusya Lenin’in Rusya’sı, ne Türkiye Atatürk’ün Türkiye’si.
Dolayısıyla onlar beceremediyse, bugünkü Kürtler’in Kürdistan’ı 10 sene sonra
yandı gülüm keten helva demektir. Bugünkü Araplar gibi emperyalistlerin
kucağına otururlar. Aslına bakılırsa, Kuzey Irak’ta oturdular bile.
1960’ların başını çocukluğumda özgür
olarak yaşadım. Özgürlük nedir?, çok
iyi biliyorum. Düşünen biri için bu ekmekten önce geliyor.
Yeni Orta Çağ’da özgürlük bitti. Engizisyon
ve faşizm zulmü birarada.
Demek ki Anadolu, belki bir kez daha yatay ve/ya düşey olarak yeniden
bölünebilir. Bunu da, onun birleşik kalmasını ister gibi görünenler ve/ya öyle
davrananlar da sağlayabilir. Sonuçta Lenin ve edimleri, bugünkü Rusya’yı bir bakıma sonuçsadı.
Gelecekbilim-geçmişbilim bireşimi böyle çıkarsattırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder