Önbilgi 1: Psikiyatristler şizofrenlerin bazılarıyla pek tartışmazlar,
çünkü onlar söz ve akıl oyunlarıyla psikiyatristi yenebilirler.
Önbilgi 2: Bu metin, bir psikiyatristin ‘freak’ sözcüğünü kullanma hakkının
olup olmaması üzerinden işler.
2006-2012 yılları arasında 6 yıl psikiyatriste gittim.
Ben hariç 4 kişilik ailemin tamamı deli doktoruna gitti. En sona ben
kaldım.
Doktorla aramızdaki diyalog ilginçti: Ben kendisinin deli olduğunu düşünen
bir deliyken, o kendisinin deli olduğunu düşünen hastasının deli olmadığını
düşenen bir doktordu.
O kişi, 53 yıllık yaşamımda beni dinleyen tek kişiydi ama o da eksik
dinledi.
Süreç göreli başarılı sonuçlandı. Deliliğimi daha çok kontrol etmeyi öğrendim
ama bana göre deliliğim daha da arttı, tabii ki bu yaşlılıktan dolayı böyle: İnsan
yaşlanınca, başkalarını rahatsız etmekten rahhatsız olmaz oluyor, yani huysuz bir
moruk oluyor.
‘Freak’ demeyelim ama kendimi hep bir marjinal ve ayral olarak algıladım.
Marjinal sınır kavramına dayalıdır. Asosyallikle sosyallik arasında tam
sınırda durdum (kaldım değil, durdum). O nedenle hala yeni bir grupla
tanıştığımda, hacimsel olarak da, tam o grubun kenarında dururum / yer alırım.
Ders sınıflarında ise, hep sol arkada yer aldım ki bu da bir mecaz / metafor
teşkil edebilir.
(Bu sınırdalık, beni ‘multi-binded border-line’ bir tip gibi yaptı.)
Kendi kendimi marjinal olarak niteleyebilirim ama bu başkalarına beni bir
marjinal olarak niteleme hakkı vermez.
Neden?:
Çünkü:
Bir: İntihar etme eğilimli biri,
başkalarına onu cinayet hakkı vermez.
İki: TC toplumu, yarıdan çoğunun
marjinal olduğu veya tanımlanabildiği bir toplumdur, yani kimsenin kimseye
diyecek sözü yoktur bu konuda.
Üç: Başkalarına ‘freak’ demek veya
bilinçaltında olsa bile öyle düşünmek, bir psikiyatristi Hipokrat ve Türk
doktoru yeminini çiğnemiş konuma sokar.
Dört: Bu tutum / davranış, mahalle
baskısını geçer, otomatik lince yol alabilir.
Beş: Bu koşullarda bir özsavunma ortamı doğar. Diyelim
‘Dogville’ filmindeki gibi. O özsavunma da bu metindir.
Gelelim orman panoramasına:
Bir: Yeni bir orta çağa girdik. Orta
çağlarda delilik artmasa da, tuhaflaşır: Eski ve bu-yeni orta çağdaki toplu
dans etme krizleri gibi.
(Dans Vebası)
İki: Bu koşullarda devrimi
marjinaller ve deliler yapabiliyor / yapabilecek. Zaten toplumsal değişimi hep
marjinaller yapar ama tarihte bu durum belki ilk kez ortaya çıktı gibi.
Üç: Normaller marjinallerden berbat
durumda, çünkü orta çağ koşulları genelde öyle olur.
Sonuç:
Hepimiz ölümlüyüz, ölünce geriye çocuktan başka şeyler de bırakma hakkı
verilmiş ender kişilerdendik ve limit tamamımız bunu kubura / kabire gömdü
çoktan.
O nedenle, bırakınız marjinaller devrim yapsın. Siz normaller tarihi
yeterince yaptınız zaten ve sonuç da ortada...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder