Çarşamba, Kasım 20, 2013

KDP-TC vs BDP-HDP

Tam japon kale maç olacak sanırım:

“... hazırlık çalışmaları uzun süredir devam eden KDP’nin Türkiye partisinin kuruluş aşamasında sona gelindiği öğrenildi. Eski PKK yöneticilerinden, PWD Nerin’in kurucusu Nizamettin Taş’ın da aralarında olduğu isimlerin, bir senedir partinin kuruluşu için biraraya geldiği iddia ediliyordu. KDP’nin Türkiye partisinin kurucuları arasında Sertaç Bucak da yer alacak. BDP ile ayrışma noktasına gelen Leyla Zana’nın da kurulduktan sonra partiye katılabileceği söyleniyor.”


Kadroya bakar mısınız?

Fener’in toplama-ithal morukları gibi...

Bitmedi daha var:

“Faili meçhul cinayete kurban giden babası Faik Bucak’ın kurucusu olduğu Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi’ni diriltmeyi amaçladıklarını söyleyen Sertaç Bucak, yerel seçimlere katılmayacaklarını ancak ‘yurtsever’ adayları destekleyeceklerini söyledi. Taraf’ın Nizamettin Taş’ın da parti girişiminde olup olmadığına ilişkin sorusunu ‘şehir efsanesi’ olarak yanıtlayan Bucak, Leyla Zana’nın isminin geçtiği iddiaları hakkında ise ‘Leyla kardeşimizi kazanmak bizi çok mutlu eder’ dedi.”

Kürtler’in mayoz bölünme konusunda Türkler kadar başarılı  olduklarını daha önce de yazmıştık.

Zaten yüzyılı aşkın bir süredir, bir Barzani-Talabani karşıtlığı vardı ve bu 2 aşiret birbiriyle savaşıyordu. Sonra çıkar hesabınca, biraraya geldiler.

Talabani Barzani’yi ekarte etti sanırken, 2 yıldır Talabani uf olduğu için, oyunun final bölümündeki tiradlar Barzani’ye kaldı.

O da TC’den sufle almışa benzer. Bu proje, AKP onayı olmadan yürümez ama hangi akl-ı evvelin bu fikri yarattığını merak ediyorum doğrusu.

TC-Irak ikilisi.

Ancak HDP bundan evvel davranıp, acilen bölündü ve BDP-HDP oldu.

Kürtler’in siyasal / kültürel altkümelerini sayalım:

Musevi, Alevi, Zerdüşti, Sünni, ateist, solcu, ortacı, sağcı.

Öcalan; marksist sol görünüp / başlayıp sağ, muhafazakar, Müslüman oldu. Dolayısıyla, görünüşe pek aldanmamak da gerekli.

En önemli vurgu:

Hiçbir altküme demokrat falan değil: Töre cinayeti, kan davası, kumalı aile, başlık parası, ağa, şıh, şu bu ile demokrat falan olunmaz. Irak’takilerin 20 yıldır zamanı vardı, tık ilerleme yok bu alanda.

Küsurat da var tabii:

Burkay uzlaştı. Anter uzlaşmadı ama mezarda, kim vurduya gitti ama ölümü her 2 tarafın da işine yaradı.

Panoramayı hafifçe süzelim bir bakalım:

Şu an 4 küme var gibi. Hepsi birbirine karşıt gibi. Çıkarları ayrı gibi. amaçları ayrı gibi. İnsanları ayrı gibi. Sol oyları saymazsak, TC’nin Kürt nüfusu % 10 diyelim, zaten barajı geçmiyor, bir de bölününce hiç geçilmez baraj.

Tabii, konu yerel seçimler. İnsanlar yerel seçimlerde daha gevşek oy veriyor.

Şu an Kürtler’in tek seçeneği cemaatle işbirliği ki buna çoktan başladılar gibi. O zaman toplamda en az % 15 oy eder. Bir % 5 de sandığa pek gitmeyenleri peşlerinden sürüklerler, eder % 20.

% 20 ile AKP yenilir, CHP haydi haydi yenilir ama bu yalnızca bir güç gösterisi olur ve genel seçimlerde tıknefes kalırlar.

Eğer, genel seçimlerde tüm farklı yoldaki adaylar bağımsız seçilip, TBMM’de ortak hareket ederlerse, değil TC tarihinde, Dünya tarihinde bile bu bir ilk olur ve kötü de olmaz.

Bunu AB panoraması ile de ilintileyelim:

Orada çatlak Yeşiller, Alternatifler, Korsanlar gibi, yeni / farklı / küçük / marjinal partiler üzerinden yürüyor.

Biz de ise, bildik konu Tanzimat’tan beridir aynı.

Hangisinin şansı daha yüksek acaba?

Bizcesi, ikisi (1. ve 3. Dünya olarak) toplamda genel bir olanaklar ve olanaksızlıklar açılımı yaratacak. Sonrasında ise:

2014-2018 arası, 2029 krizinin ve başarısız-proto bir global-devrim dalgasının ön gidişatını açımlayacak.

İyi de olacak:

Gelecek hep gelir ve uzun sürer, aynı zamanda yavaş da...


Hiç yorum yok: