Pazar, Kasım 24, 2013

Soru ve Yanıt

Türkiye’de ve Türkçe’de internetin iletişimi ne duruma getirdiğine ilişkin 1 örnek ve açımlamaları:

Olay Facebook’ta 1 psikiyatri grubunda geçer, soru benim, yanıt 1 psikiyatristten değil:

Soru:

“Psikiyatri hastalarına neden kortizon veya muadili verilir?”

Yanıt:

“Şişman insanlar daha sakin, daha sevecen, mülayim oluyor, görüntü de ister istemez insanın psikolojisine yansıyor...”

Yorumlar:

Bu soruya yanıt bu mu?

Hayır.

Arada kortizonlu bileşiklerin insanlara kilo aldırdığı bilgisi var ama bunu herkes bilmez ve bilmek zorunda da değil.

Bu soru, bir uzmana soruldu. Yanıtlayan bu konuda bir uzman değil. Yani yanıtlayan bu konudaki soruyu dinlemeden, o konuda kafasında olanı yazdı / anlattı.

Çıkarsamalar:

Bu adamın tanıklığına güvenilmez.

Bu adamın iletişimine hiç güvenilmez.

Bu adamla birlikte hiç mi hiç iş yapılmaz. Sürekli ‘ben öyle demedim’, ‘sen şunu demek istedin’ gibi, deli edici laflar duyarsınız.

Bunları da internet bu duruma getirdi, çünkü tüm internet iletişim(sizliğ)i böyle...


Hiç yorum yok: