Cuma, Mart 08, 2013

Avustralya Vakası



NEP 24

“Avustralya 2012 yılını yüzde 3.1 büyümeyle kapatarak, arka arkaya 21 yıl resesyona (ekonominin art arda iki çeyrek küçülmesi) girmemeyi başardı.”


Nasıl oluyor da oluyor?

Dünya sistemi ve salgın hastalık matematiksel modelleri buna olanak vermekte.

Örneğin, Milano da Avrupa’nın büyük veba salgınında ana ticaret yolları dışında kaldığı için, yıkımdan etkilenmeden kurtulmuştu.

Avustralya da öyle: Göreli daha yalıtık bir ekonomi. Global akış onu fazla bağlamıyor (ki bu Çin gibi ana ekonomik etkinlik gösterdiği birkaç ülke resesyona girerse, global ekonomi büyürken Avustralya ekonomisi küçülebilir demek).

Bu durumda, Avustralya ekonomik vakası yeni ekonomik parametreler döneminde, olağan-dışı örneklerden birini sunuyor.

Bu durum, aynı zamanda (Nauru gibi) ada ülkelerinin ve/ya (San Marino gibi) çok küçük ülkelerin, Dünya ekonomisini sarsacak çıkışlar yapabileceği anlamına gelmekte. Nokia-Finlandiya vakası, göreli benzer bir durumdu.

Böylesi küçük ölçeklerin tümel ölçeği etkileyebilmesi de, ancak kaotik modelli sistemlerde mümkün ki global ekonomik sistem bu sıralar kozmostan çok, kaos civarında salınmakta zaten...

Kıssadan hisse sorar isek:

Evet, Türkiye göreli küçük ve göreli yalıtık bir ekonomi olarak, bugün dünya 20.’si değil, dünya 10.’su olabilirdi ve biz 1960’lıların 50 yıllık açlık oyunları hiç olmazsa bir işe yarardı.

Oysa, bugün Norveçliler yarınlarına 1 trilyon dolar havuz para bırakıyorken, biz Türkiyeliler yarınlara 1 trilyon dolar borç bırakıyor durumdayız.

Üstelik bunu yalnızca, Arap yağı bol bulunca bir tarafına sürer, hesabı kullanmış durumdayız. Elimizde, neo-liberalizm oyununun başladığı 30 küsur yıl öncesine oranla hiçbirşey (ekonomik odak)  kalmamış durumda. Yani, hem aktuelleri tükettik, hem de potansiyelleri. Petrolü bitecek çöl-Arap ülkelerinden halliceyiz yani.

Şunu unutmamak gerek:

Toprağını çöle çevrien Antik Yunan 2.500, Mezopotamya ise 4.000 yıldır çöl durumunda: Bu vahşet ötesi bir davranıştır ve insanlık suçudur kanımızca...

İşte bu örnekler, gelecekbilim açısından bize en büyük negatif ders-vaka durumunda...

Umalım, TC de öyle olmasın yakın gelecekte, çünkü ramak kaldı o duruma...

Hiç yorum yok: