Salı, Mart 19, 2013

Ekonomik Gündelik Kültüroloji: İlkeler


Bu metinler dizisindeki amacımız, insanların bireysel ve toplumsal yaşamının temelini, ekonomik davranışların oluşturmadığını açımlamaktır.

Günümüz momentindeki 2 makro-ideolojik tez-antitez ikilisinin (neo-liberalizmin ve dünya sistemiciliğin) ikisi de, ne yazık ki ekonomik determinst yaklaşımlar sergiliyor. Bu durumda bizim tezimiz, küsurlu (ikisinin dışında ama başlangıçta tam sayılı değil) ve triyalektikçi (ikisine karşıt) olmakta.

Ekonomik davranışların ekonomik determinizm açısından değillenmesini tümevarımla deneyeceğiz, yoksa tümdengelimsel / kuramsal (diyeliml ideolojik) olarak bunu yapmış durumdayız zaten.

İnsanların yaşamını ekonomi belirlemiyorsa, ne belirler?

Öncelikle, insanların belki % 99,99’unun yaşamını hiçbirşey belirlemez. Üstelik bunlar normal insanlardır ama iyi baba olmak isterler beceremezler, iyi vatandaş olmak isterler beceremezler, örneğin kırmızı ışıkta duramazlar, çünkü oto-kontrolleri limit sıfırdır.

(Aslına bakılırsa, bu insanları tüm yaşamlarındaki hatalarından muaf tutmak gerekir ama 250 yıllık haklar ve özgürlükler birikimi, onlara kalıcı sorumluluklar ve yükümlülükler getirdi.)

Tek tek marjinaller diyelim vardır: Bunların bir bölümünün yaşamını sanat belirleyebilir, yalnızca yaşamlarını sanat-güzel kılmak da belirleyebilir.

Yani, insanları insan yapan daha çok soyutluklardır, somutluklar değil.

Ekonomi, materyalizm geleneğinin mekanik döneminden kalma bir gelenekle hala aşırı somutçudur. Örneğin, insanların somut tüketim davranışlarını, soyut kuralların belirlemesini hala tam dikkate alamaz.

Bizim yapacağımız, bu türden soyut nedenlerin ve sonuçların, anı anına günümüzdeki örneklerini irdelemek, örneklemek, derlemek, ayıklamak ve genellemektir (denklemlemektir).

Daha da fazlası olarak ve bu kitabın anlambilim spektrumunun dışına taşarak, yaşamı, kültürü, tarihi, üstyapısal kurumlar kadar, altyapısal kurumlar olan gündelik yaşam oluşumlarının da belirlediğini sergilemektir. (Gündelik yaşamın kültürolojisi konusu, bu kitaptan önce, 2-3 kitap hacminde yazılmış durumda.)

Buradaki örneklemelerimizi de, Murdock’un kültürbilim şematiğinden alacağız. Bunlar, ana başlık olarak mutfak da olabilir, alışveriş de. Bu başlıkları nominal olarak, günümüz bilgi, özellikle medya kaynaklarının kullandığı başlıklarda derlemeye çabalaycağız ki diğer antropolojik / kültürolojik bilgilerle ‘karşılaştır-karşıtlaştır’ edimi daha kolaylaşsın.


Başlangıç için, oldukça makul bir düşük-düzey seçtik. Sanırım, bunu becerebileceğiz. Yola çıkarken, ‘kitap için 1-2 tanelik hacim uygundur’ ilkesini de kendimize de koyuyoruz.

Hiç yorum yok: