Türkiye’de bile, kentlerde tuvaletsiz veya tuvaleti dışarıda ev görmüş kişi
oranı çok azdır. 1960’larda ise çoğunluk öyleydi.
Ancak, şu anda Dünya’da 1,5 milyar kişinin cep telefonu varmış ama tuvaleti
yokmuş:
“7 milyar dünya nüfusunun 6 milyarının bir mobil cihaza erişimi var artık.
Oysa ki baktığınızda sadece 4,5 milyar insanın çalışan bir tuvalete erişimi
var.”
Bu konuda yıllardır yazan biri olarak, 4 kültürel modun (proto-feodal,
fedoal, sosyolojik, post-sosyolojik) mobil telefon gibi yeni teknoloji
oyuncaklarına yaklaşımının birbirinden çok farklı olacağını ve olduğunu
vurguluyoruz.
Diğer bir deyişle, teknolojik oyuncaklarla oynamak, insanlara modern
kültürü aşılamadığı gibi, tam tersine ona karşıt tutumlara da itebiliyor.
Türk halkına bakalım:
Günümüz Türk halkı, hala klozete alışamadı. Hala onun üzerine çıkıp,
kapağını kırıyor. Ya da ayakkabısıyla basıp kirletiyor. Ya da klozet kapağı
kılıfı kullanıyor.
Halkımız, çıplak elle taharetlenmenin bağırsak kurdu yaptığını 50 yıldır
öğrenemedi. Üstelik, bunu Müslüman temizliği olarak bir de övüyor.
Tuvalet kağıdı kullanımı ortalamamız, AB’nin onda biri falan oranda.
O nedenle, dışkılamayı beceremeyen birilerinin ileşitimi, üstelik ışık
hızında düşünmeyi gerektiren iletişimi becermesi, hiç mi hiç beklenemez.
Ne olur?
Tanzimat’tan beridir olan olur:
Altı kaval, üstü Şişhane olur.
Cep telefonunda yemek tarifiyle başlayıp, internet ‘Rumuz Goncagül’
evlilikleri ve boşanmaları üzerinden, absürd alaturka komedi olur.
Rektumu kıl kurtlu, kulağı cep telefonlu olur...
Kimse de bundan rahatsız olmaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder