Milliyet Blog’da 6,5 yılım bitti.
Toplamda 750.000 civarında okunmaya ulaştım. Bunun 25-30.000’i silinmiş
makalelerden oluşuyor. (MB silinmiş makalelerin kaydının tutulması açısından
avantajlı.)
Okurlarımın 2/3’ü erkek, 2/3’ü eğitim meslekli (öğrenci, eğitimci,
öğretmen), 2/3’ü yüksek eğitim mezunu, 2/3’ü 25-55 arası yaşta.
Demek ki ciddi bir yazarım. Demek biraz ağırbaşlılara hitap ediyorum. Demek
ki sapa bir konuda yine de okur bulunabiliyor ülkemizde. Demek ki hala eksodus
var.
Hoş bir sürpriz de var: Benimle okur-yazar diyaloğu kurmak isteyenlerin
hemen hepsi genç, yani 20-24 yaş arasında.
Yılda 115.000 okuru MB’da buluyorsam, tüm bloglardaki toplam okurum yıllık
500.000 civarında. 2012’de bu, daha çok sayıda internet sitesinde yazdığım
için, yıllık 1 milyona ulaşmıştı.
10 küsur yılda 5 milyon okura ulaşmışsam, bunun en az 2 milyonu ünik okur
durumundadır herhalde (dolaylı çıkarsama).
2 milyon, 40 milyon internet kullanmışın içinden, % 45’lik yaş, % 10’luk
eğitim örneklemesinden dolayı, % 4,5’luk örneklemeden yola çıkarak,
varabileceğim 1,8 milyonluk kitlenin hepsine en az 1 kez ulaşmışım demektir.
Epeyi metnimde irdelediğim üzere, koca Türkiye’de 75 tane akıllı-bilgili
insan çıkmayacağına ikna olmuş durumdayım çoktan. Daha da acısı, onların da
hemen hepsi 40 yaş üzerinde ve pilini tüketmiş veya beynen kemikleşmiş durumda.
Gençler ise, kültürel ve zihinsel olarak, sabit bir konuya 40 yıl verecek
durumda değil artık.
Bu durumda boşa atış yapıyorum ama bunun çok önemli bir işlevi var: Konuyu
tümüyle deneyselleştirebilirim ki öyle de yaptım.
MB üzerinden konuşursak, metinlerimi yeniden yeniden düzenleyip, yeni
okurlara farklı söylemdeymişim gibi ulaşabiliyorum.
Artı: Birçok okurun beynini tutukluyorum ki bu yeni orta çağ açısından
gerekli bir deney. Diğer bir deyişle, akıl tutulmalarının panzehirini bulmak
için, aşı icadında olduğu gibi, insanlara akıl tutulması şırıngalıyorum
örneğin.
Yani, burada artık çok eğleniyorum.
Yeni orta çağ momenti, aslında ağlanacak bir durum olmasına karşın,
trajedinin çok yinelenince komedileşmesi gibi, artık gülünecek durumlar
yaratıyor: Sevgili AKP’miz gibi.
15 yıldır internetteyim. Demek ki MB, bunun neredeyse yarısını ve son
dönemini kapsıyor.
Bloglaşma sanki artık giderek demode olmakta ama kulvara sürekli yeni
gençler giriyor ki ben de zaten gençlerin yazdığı yeni bir kulvarda da
yarışıyorum ve orası çok daha komik, buradan bile.
Yani MB, bana temel blog yolunu açtı demeyeyim de, yolumu sabitledi ve
kalıcılaştırdı.
Kendi arşivimi kendim de tutsam da, MB arşivim tek başına bir kitap
sayılır, örneğin yorumlarım bin taneyi geçtiğine göre, onlar bile tek başlarına
birden çok kitap ediyor demektir.
Bu kadarını ummazdım. Özellikle de, Milliyet el değiştirdikten sonra.
Yani, benim açımdan MB işlevini artı artı yerine getirdi. Buna katkısı olan
tüm editör, okur, yazar, boşa tıklayıcı herkese teşekkürlerimi sunarım.
Dipnot: MB, en önemli işlev olarak, gelecekbilim konusunda 20 kitap yazmanın
yolunu bana açtı. Proje de tamam durumda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder