Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda döktürdü:
“AB Haber sitesine konuşan Swoboda, Brüksel’deki Esad kriziyle ilgili, ‘Erdoğan,
Suriye halkına yönelik savaş ve teröre devam eden Esad'la kıyaslanamaz. AP
Sosyalist Grubu Esad’ın Suriye politikasına karşıdır. Ve bir an önce yönetimi
bırakmasını istiyoruz. Sivilleri katleden bir diktatörün Erdoğan ile
kıyaslanması bizim savunduğumuz ilkelere terstir’ dedi.”
Öncelikle anımsatalım:
Esed familyası kaç yıldır Suriye’nin başında?
50 küsur yıldır.
Peki, önce, bu konu sosyalistlerin aklına neden daha önce hiç gelmedi?
Sonra, Esed’in partisi Baas, sosyalist bir parti sayılmadı mı
sosyalistlerce?
Evet.
Vurgulayalım:
Sosyalistlik, sağ-sol dengesine varmış AB seçmenlerinin, arada bir
komünistler veya merkez partiler arasından sıyrılmak için verdikleri
marjinaller oylarda saklı değildir. Öylecene, gayet sosyalist sosyalist ortada
durur. Görüneni de kimse görmez tabii ki.
Sosyalistlik, politik statüko açısından, şimdiki durumuyla reel
sosyalistler ve reel komünistler arasında yer alır. Neo- veya ex-liberalizmin
karşısında...
O nedenle, liberal sosyalist olmaz. Olursa, bizim muhafazakar-liberal gibi
çakma olur.
Neo-liberalizm döneminde bile böyledir.
Dönelim habere:
Erdoğan’ın derdi, sosyalisti neden gerdi?
Bunun meali şu olabilir:
İdare et abi, AP’de kalalım, yolumuzu bulalım...
Sosyalist abimizi, Türkiye’de şu an 4.000 küsur öğrencinin, 400 küsur
gazetecinin hapiste olması bozmuyor.
100 bin kişilik ölümle sonuçlanan olayları başlatanlarla diyalog kurulması
da bozmuyor.
İşsizlik, gelir dağılımı eşitsizliği, sömürgeleşme de bozmuyor.
Ammaa:
Erdoğan’a laf geldi mi bozuluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder