Cuma, Ekim 25, 2013

Sanal Reklam



Dijital pazarlama Dünya’da ve Türkiye’de dıgıdak dıgıdak gitmekte...

“Sadece ülkemizde değil, Türkiye dahil 33 ülkede dijital pazarlama ve reklam endüstrisi için önemli faaliyetlerde bulunan IAB (Interactive Advertising Bureau), “Türkiye Dijital Reklam Harcamaları AdEx-2012” raporunu hazırladı. Bu rapora göre toplam dijital reklam yatırımları 943 milyon TL’ye ulaştı. Tabii bu rakam 2012 genel toplamı. Bu araştırmanın alt kırılımlarına bakarsak; Gösterim Bazlı Reklamlar 374 milyon TL, Arama Motoru Reklamları (Örn Google gibi) 448 milyon TL, Mobil Reklamlar (SMS/MMS ve Mobil gösterimler) 36 milyon TL ve İlan Sayfa Reklamları ise 76 milyon TL gibi rakamlardan oluşuyor.”


Çok açıkseçik sayılar:

Arama motoru reklamları genelde tıklama bazlı oluyor. Bunun gösterim bazlı reklamdan farkı, ancak üzerine tıklanınca para alınması. Tabii, bunun da üçkağıdı var, yapay tıklama yaratılıyor.

Mobil reklamlar bizde henüz gelişmemiş.

Oyun bazlı reklamlar ise emekleme çağında gibi, sayısı bile yok.

1 milyar iyi para.

Ortalama bir reklam maliyeti, bin (1.000) tıklama başına 5 TL ( 2,5 $) gibi. 5 milyar görüntülenme ise, 40 milyon kullanıcıdan, yılda kişi başına 1.250 kez eder ve 1 sayfada ortalama 3 reklam var, yani kabaca 400 sayfa görüntülenmesi var, yani günde ortalama 1 sayfa görüntülenmesi var.

İnternet kullanıcılarının % 70’i ayda birden seyrek internete giriyor.

İnternet kullanıcılarının % 50’si bir sayfayı anında (4 saniyeden kısa sürede) terkediyor.

İnternet kullanıcıları okumuyor, okur gibi yapıyor, bakıyor ama görmüyor, göremiyor. Bunlar çeşitli deney ve testlerle saptanmış.

İnternet reklam vericilerinin ve pazarlamacılarının ortak hatası, eski reklamcılık hatalarını sürdürmeleri bir, yeni oluşumları yanlış yorumlamaları iki, gibi özetlenebilir.

Henüz semantik arama motoru yok. Henüz semantik sözlük yok. Yatay yakın anlamlı ve hiper-tekstsel olarak dikine yakın anlamlı sözcükler sözlüğü yok, hiçbir dilde yok henüz. Yapmaları gereken, Windows’un eksi zekalı Word’ündeki gramerden ve sözlükten kurtulmak bir, kendi sözlüklerini yaratmak iki. (Google Translate, bunu çapraz dilli olarak denedi ve sapa diller için beceremedi. Hatta feci çuvalladı, 5 yıldır üstelik.)

Tamam, Facebook ve Twitter kullanıcıların kimlerle ne ilinti kurduğunu biliyor ama bunun anlamını çözemiyor. Zaten o ilintileri kuranlar da ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yeni orta çağın ön gürültüsü ve hayhuyu bu.

Örneğin diyelim ben, peşpeşe şarkı sözü, klip, porno, Wikipedia sitelerine girdim. Bunun anlamı ne?

Anlamı şu:

Bir metin yazıyorum ve arama, artı alıntılama yapıyorum.

Peki, ne oluyor?

E-posta sayfalarıma (nasıl oluyorsa, çünkü hesapça e-poste sitesi henüz hesaplarımı izlemiyor) şakkadanak porno sayfaları reklamları geliveriyor.

Ben gülüp geçiyorum ama çok kullanıcılı bilgisayarlarda bu iş çok yakında mahkemelik olmaya başlar.

Yani:

Nasıl ki televizyon reklamlarına Dünya’da epeyi sınır konmak zorunda kalındıysa, internette de bu gerekli oldu çoktan. Yoksa, bizdeki gibi reklam arası dizi pozisyonu internette de başlar, belki başladı bile, çünkü görüntülü haberler sen onu tıklamsan da, yani izlemek istemesen de kendiliğinden açılıp senin kotanın canıa okuyor ve bu bizde bile yasak bildiğim kadarıyla, çünkü senin bilgisayarına senin iraden dışında yükleme yapılıyor, bunun virüs veya troya atı kullanmaktan farkı yok pratikte.

Dipnot: Fotoğraftaki sanal reklam aslında sahada yok. Yayın şirketi ve/ya görüntüyü kiralayanlar bunu böyle yapmış. Bu durumda, içki karşıtı bir sporcu, görüntüde üstünde içki reklamı taşıyor olabilir.


Hiç yorum yok: