Cuma, Ekim 04, 2013

RB ve 1 Sene

Buraya geldiğimde ilk yıl için 500 blog yazmak niyetiyle gelmiştim. (İkinci yıl içinse 200 blog tasarlamıştım, çünkü daha önceki site-blog deneyimlerimden benzeri sonuçlar çıktı.) Eh, oldu gibi.

Bu 1 yılın 3 haftası boyunca, ayak kırılması nedeniyle yatalak oldum ve bilgisayardan uzak kaldım. O nedenle, 17 Ekim 2012 olan blog başlangıç tarihine 21 gün daha ekledim, 6 Kasım 2013 oldu. 1 yılımı o zaman dolmuş sayacağım.

Gördüğüm kadarıyla, bu sitede bu süre içinde en çok konuda ve toplam sayıda blog yazmış olacak olan benim gibi.

Çok okunma sıralarında ise, sitenin sıralamasına göre, 15.-75. sıralar arasında asansör olmuş durumdayım. Ancak, izleyebildiğim kadarıyla bu sitede istatistiklerde oynama var, çünkü son 1 ayda siteye başlayıp, toplam okunma sayısı, 1 aylık okunma sayımdan aşağı olana epeyi kişi üzerimde görünmekte (kendi okunma sayılarımı, binin katları üzerinden olarak ve tarihleri ile kaydediyorum).

MB bazı beklentilerimin üzerinde sonuçlar verdi. Burası ise, hemen tüm beklentilerimin üzerinde sonuç verdi. Bunda, blogun artık yaygın bir olgu olması ve son 1 yılki Taksim Gezi olayları çok etkili oldu. Sosyal medya artık yaygın bir araç konumunda.

Beklemeyip de bulduğum durumlardan biri, kendi günlük ve makale başı okunma rekorumu kırmak oldu. Sonuçta, burası gençlerin mekanı ve bendeniz de huysuz moruğun tekiyim. (Genci yaşlısı, tüm okurları ve yazarları, blog konusunda aşırı duygusal, ben de onların hislerini feci incitiyorum.)

Beklemeyip bulduğum diğer bir durum, kafaüstü çakılmakta olan TC medyasında, o kadar görünür sansür varken, bizlerin muhalefet yapma hakkının bizlere tanınması: Biraz perhiz-turşu durumu oldu gibi.

Tamam, burada bedavaya okunuyoruz ama blogcular son 5 yılda Türk yazınında inanılmaz okunurluk rekorları kırdılar. Tamam, tıklanan yazı ne kadar okunmuş sayılır ayrı konu ama satın alınmış kitapların da ne kadar okunmuş olduğu da tartışmalı konu.

Tuhaf bir dijital pazarlama sonucu var ortada:

Eğer bir blogcu, yılda toplam 2,5 milyon (günde 6.850) kez tıklanırsa, (sayfası ortalama 10 dolardan hesaplanan biçimde) yılda 25 bin dolar kazanabiliyor: Eh, kısa yılın karı iyidir gibi. Ek bilgi: Bu sınırı geçmiş, MB ve RB olarak, 10 bin kişide garanti 10 kişi var, eh zaten yazarlıkta da binde bir kişi elemeyi geçiyor hala.

Bendeniz ise bu alanda, yılda 250 binden yılda 500 bine doğru yol almaktayım. 7 yılda varabildiğim yer budur. 1 ayda 100 bin tıklanabilen yazı yazmayı biliyorum ama 30 yıllık yazmadan sonra ve 50+ yaş ile bu olmaz, bu hamura o maya tutmaz.

Dolayısıyla, işin maddiyatını pas geçip maneviyatına bakalım:

Eğer manevi doyum beklentimin skalası 1 olsaydı, blog yazımı bu 7 yılın sonunda (tüm olumlu ve olumsuz yanlarıyla birlikte) bana 10 manevi doyum kazandırdı (başka uygun sözcük bulamadım).

8 yıllık bir ‘Blogger.com’ kullanıcısı ve epeyi mankafa davranmış ve geç intikal etmiş olarak, yine de kendimi orada yeterince arşivlediğimi söyleyebilirim. Ölümümden sonraki anda sonul vasiyetimin gerçekleşmesi 1 gün sürmez, onu da yaptıracak biri çıkar elbet.

Eğer Google batmaz, internet sonul olarak tümüyle çökmez ve Google sözünde durup hiçbirşeyi silmez ise, yıl 2000-4000 arasında toplamda yüz milyonlarca kişinin metinlerime ulaşmış olacağına eminim. Bu süre için toplam global nüfus olacağa benzer 10 milyarda (istatiksel yeterlilik sınırında olan) yüzde bir 100 milyon eder ki ona ulaşmak gibi bir eğilimim hep vardı: O da olmuş olacak gibi.

Bunun en az 500 bin ila 1 milyon tıklamasını RB sağlamış olacak gibi. Belki de daha çoğunu...

Site sağolsun var olsun.                        


Hiç yorum yok: