Alternatif Rus ve Türk Tarihi

Türkler ve Ruslar, 5 milenyumluk Dünya Sistemi tarihinde Afro-Avrasya coğrafyasında, birbirlerine belli konularda tez ve antitez olan 2 ulus (?) olmakta. 1.200 yıldır diyelim. Karşılaşmaları ve çatışmaları ise, göreli yeni: Birkaç yüzyıllık henüz.

Ruslar, Viking-Germen melezi bir başlangıca sahipler. Bu da, kuzey ve batı demek. Ruslar, Vikingler’in İskandinavya-Kafkasya yollarından sonra, Polonya-Kamçatka ile tarihsel en uzun batıdan doğuya yayılma rekoruna sahipler.

Türkler ise, doğu ve doğu kökenli. Moğolistan-Avusturya gibi bir doğudan batıya yayılma rekorları var. Ruslar’a ve diğer tüm halklara oranla, en çok alfabe çeşidi ve din kullanan halk durumundalar.

Ruslar, belli nedenlerle batıdan doğuya binlerce kilometrelik bir kayma ve yayılma izledi. Bu açıdan, Türkler’in terkedip boş bıraktığı alanlardan söz ediyoruz.

(Ara nağme: Tabii, Türkik halkların hiçbirinin aklına Orta Asya’da petrol veya doğal gaz aramak gelmedi, ne de olsa talancı-asker bir ulusuz ya. Bugünün Moğollar’ı ise, yine batının buludğu, Dünya’nın en büyük altın madeninin üzerinde binlerce yıl aymadan yaşadılar.)

Türkler ise, en doğudan başlayıp, en batıda Ruslar’ın en başlangıç noktasına kadar gelip, az geri vetisle durdular.

Her 2 ulus da bu süreçte ırksal değişime uğradı:

Ruslar’ın sarışınlıkları halel gördü, Türkler’in çekik gözleri.

Bugün her ikisinin de gözü, AB’ye girmekte. Ancak, her ikisinin barbarlığından AB ülkeleri feci tırsmakta. Bu konuda da ortaklar.

Türkler ile Ruslar, yüzlerce yıldır birbirleriye savaşıyorlar. Daha çok Ruslar Türkler’in ülkesini işgal ediyorlar ama hep geri çekiliyorlar. Bugün itibarıyla Putin’in gözü, Rus Patrikhanesi’ni İstanbul’a taşımakta.

Tarihte 3 halkın birbirleriye sürekli savaşıp hiç yenişemedikleri söylenir:

Ruslar, Türkler, Farisiler / İranlılar.

İranlılar, dilsel, ırksal ve dinsel süreklilik-bütünlük yaşamadıkları için onları argüman-dışı bırakıyoruz.

En son 1946’da, Ruslar Ardahan’ı istediği için az kaldı kapışıyorduk. Olmadı. Onun yerine, 2015’te Türkiye Rusya uçağını vurdu. Kapıştık işte.

Günümüz koşullarında, Rusya da Türkiye de, artık genişleyemez.

Birarada yaşamayı da öğrenemiyorlar.

Bu, onları olumsuz-ayırtsızlık durumunda bırakıyor. Yani, birilerinin gelip, her ikisini birden tasfiyesi olanağı ve olasılığı doğmuş oluyor. Ya da, kendi kendilerini tasfiye / lağv edecek koşullara kendilerini sürecekler.

Şaşmayın:

Türkiye Cumhuriyeti, kendi vatandaşlarınca yıkıldı.

Putin en son vade olarak 2024’te gidici. Erdoğan’ın 2003-2013’te TC’ye yaptığını, onun yerine geçen de, 2024-2034 içinde Rusya’ya yapabilir pekala, örneğin hala sağ ise Medvedev. Gorbaçev 1986’da SSCB’yi kendi elleriyle yok etti, not olsun.