Perşembe, Aralık 17, 2015

FB Monoloğu: Politik Perspektif

Muhalif geçinen basın, bu sıralar yalnızca gündelik AKP dertlerine daldı. Durup dururken, sise girmiş gibi olduk. Bir numaralar dönüyor gibi. Ne iktidarın, ne de muhalefetin, ne A planı, ne de B planı var gibi. Herkes ambale gibi.
+
Bu da, fırtına öncesi salaklık dalgası gibi oldu. Genelde, felakette ambale olunur. Asıl felakete 3-4 yıl var iken, şimdi / şu an ambale olunmuş gibi.
+
4 parti de salak sepet işlerle debeleniyor. Tamam 35 yıllık liberalizm denizi bitti. Tamam, biten liberalizm savaş çıkarır. E zaten, savaşa gidiliyor. Da, bu Putin'in ambale olmuşluğu ne? KGB'de o kadar eğitimi, bunun için mi aldı?
+
Oysa, gidiş belli: Yangından ilk kurtarılacak biri veya bir şey var mı? Eğer yoksa, 'yangın ne kadar yaksın'a izin verilecek? Yangın kendini söndürmezse, onyıllarca sürebileceğini, daha önceki tarih deneyimlerimizden biliyoruz. Çin vitesi boşa alıp, yolun kenarına arabayı çekerse, ne olabileceğini hiç mi kimse düşünemiyor?
+
Tamam, kutupsuzluk kazara özgür bir Dünya yarattı ama gördüğüm herkes ve her kurum, kölelik peşinde. Herkes yeni kölelik cemaatleri imali peşinde. Kurban Bayramı'nda kesilecek koyun sürüsünün birbirinin poposuna burnunu sokması, gibisinden durumlar var ortada.
+
Yeni peygamber çıkmaz. Yeni devrim şimdilik olmayacak. Bu küçük savaşçıklar, 3. Dünya Savaşı da değil. Dolayısıyla, bu Yeni Orta Çağ proto-moment-aşama olarak tuhaf bir açıya girdi.
+
2015-2035 arası için, 7 milyar kişinin 20'şer yılı sıfırlandı hiç yaşanmadan. Herşey ve herşey, tekrardan ibaret olacak gibi.
+
Bunları bana, peşpeşe okuduğum, Halil İnalcık, Nermin Abadan Unat ve Mualla Eyüboğlu söyleşileri düşündürdü.
+
Basit bir sorum vardı: Cumhuriyet'in biteceği en erken ne zaman görünmüş ufukta? 1950'de de, 1960'ta da görünmüş. Aydınların darkafalılığı o limiti biçmiş çoktan. Gerçekten süper dunkoflar. Yatmışlar iki seksen bir doksan klişelerin üstüne. Öz-üretim düşünce sıfır hepsinde. Düşünebiliyor musunuz? Daha, kendi seksen-yüz yıllık yaşamını bir kaba sokamamış salaklar.
+
Şu an basit bir soru dolayısıyla: İstanbul, bir İskenderiye-Eratosthenes mekanı işlevi yerini tutabilir mi benim için, ölene dekki 30 yılda?
+
Yoksa, ben de 55 yaşımda sıfırı tüketmiş mi olmaktayım?
+
That is the question.
+

Dipnot: Beyin / zihin ölümümden hiç mi hiç rahatsız olmayacak bir duygusal noktaya vardım. Bunun açımlaması ise, şu an beni aşıyor, çünkü derin hissedince, panik atak kulaklarımı çınlattı yeniden.

Hiç yorum yok: