Bir:
Bu metin
daha çok, birinci sezonun altıncı bölümünde, ‘sensate’lerin sayabildiğim
kadarıyla 5’nin toplu orgazm sahnesi nedeniyle ve üzerine yazıldı.
Transseksüel
yönetmen Lana Wachowski ve transseksüel oyuncu Jamie Clayton, bu planla
transseksüelliğe ciddi bir zarar vermiş ve o davaya ihanet etmiş olmuşlar.
Kadın
deyince biz; Rosa Luxemburg’u, Madam Curie’yi, Emma Goldmann’ı, Hannah Arendt’i
anlıyoruz; Margaret Thatcher’ı, Marie Le Pen’i, Merkel’i değil.
O
nedenle de artık, transseksüel deyince, bu ikisini (oyuncuyu ve yönetmeni)
anlamıyoruz. Nasıl ki eşcinsel erkek Halil Kandok, transseksüellik davasına
yazdıklarıyla ağır hasar verdiyse, bunlar da bu dizi filmin bu planıyla öyle
yapmış.
Erkeklik
bu değil, kadınlık bu değil, transseksüellik bu değil, eşcinsellik bu değil.
Erkek
kimliği bu değil, kadın kimliği bu değil, transseksüel kimliği bu değil,
eşcinsel kimlikleri bu değil.
Bu
yapıyla, öyle çıkıp da, onur yürüyüşünde salınamazsınız. Bu, davaya ihanettir.
Hele
hele, transseksüelliğin yasal olduğu ülkeden çıkıp da, mazumluk ve ezilmişlik
edebiyatı yapmışsanız, sopayı hak etmişsiniz demektir.
Size bu
salaklığı yapmanız için, birileri üste para veriyorlar. Milyonlarca dolar hem
de. Bari, insanda azıcık meslek ahlakı olur.
+
İki:
Wachowski’ler
‘Bound’ gibi, kadın eşcinselliğini gerçekten başarıyla dilegetiren bir filmle sinemaya
başladılar. Buraya varmaları rezalet.
Hele
hele işin içine, dördüncü bölümde Tom Tkywer girdiği için, daha da rezalet.
Senaryo
diye, yaza yaza bunu yazabilmişler. Üstelik, ortak çalışmada birkaç taraf bunu
yeniden de yazmış.
Bu,
bildiğimiz çocuk irisi, 40’ında 14 zeka yaşına sahip ergen fantazyası. Ne bilimkurgu, ne de psikoloji. Zihinbilimin
temel kavramları ezip geçilmiş. Empati bu değil, sempati bu değil, simülasyon
ve ciddi oyun bu değil.
+
Çizgiromanların
ergenleştirilme / juvenilizasyon
banalitesi, bu dizide de yinelenmiş. Akıl seviyesi eksilere indirilmiş o
nedenle.
Konu /
ne güzel, stil / nasıl berbat ötesi berbat.
Ergenlere
çürük mal kakalamak için, Dünya’nın birbirinden çok uzakta 8 kentine yayılıp,
bu kadar masraf yapmaya gerek yoktu, bilgisayar oyunu gibi yapardınız olurdu
biterdi, yeterdi de artardı bile.
Melokomik
ötesi bir nokta bu.
Nokta.
Es.
(8 Aralık 2015)
Sense8: Çeşitlemeler 3
Kültürel Dejenerasyon ve
Neo-Oryantalizm
8
Sensate’in 1’i transseksüel, 1’i eşcinsel, (1’i transseksüel olan olmak üzere)
5’i kriminal, 1’i polis, 1’i artiz, 1’i evkadını.
(Not:
Sekizinci bölümün sonunda hepsi suça bulaşmıştı.)
Aralarında,
anarşist, sosyalist veya komünist yok.
Hiçbirinin
beyni yok. Düşünmüyorlar. Okumuyorlar. Yazmıyorlar.
Yalnızca
yaşıyorlar.
Yaşam,
yalnızca somutluktan oluşmaz. Öyle olsaydı, eksi zekalı ve eksi bilgili
Türkler, ‘ye, iç, mala vur’ özdeyişleri ile, Dünya’nın en yaşayan insanları
olurlardı. Ayrıca Türkler, yemeyi, içmeyi ve sevişmeyi hiç beceremezler.
Bu
panorama, aşırı kültürel dejenerasyon
içeriyor.
Devam:
8
kişinin yalnızca 2’si temiz kalpli. Onlar da 3. Dünyalı, 1’i Hintli, 1’i
Kenyalı.
Bu bakış
açısı da, neo-oryantalizm olmakta.
Sarıkafalar
her boku yer ama karakafalar kalbi temiz kalmak zorunda. E tabii bir de, onların
kuburlarını temizlemek zorunda.
Bu,
özendirme midir?
En
azından kaçındırma değildir.
Gençlere
model önerisidir.
İsyanı
yanlış yolda ve yanlış yönde göstermektir.
Bilgisayar
korsanlığı / ‘hacker’lık isyan değildir.
‘Nickname’
kullanmak riyakarlıktır ayrıca. Riyakar isyan olmaz. İsyan açıksözlüdür.
Kriminalite
isyan değildir.
Polislik
isyan değildir.
Evkadınlığı
hiç değildir.
Bu 8
Sensate’in hiçbiri, Koreli’ye ölü annesinin suretinin dediğinin tersine, gelecek falan değildir. Şeytan bize
böyle bir gelecek yazdıysa, bozsun.
Wachowski’ler,
‘Matris Üçlemesi’ ile bize yanlış yol imledi ki dördüncüsü de yolda.
Tkywer,
‘Bulut Atlası’ ile bizi yanlış yöne eyledi. Gelecek-bilim de, oradaki şey-ler
değildir.
Bunlar,
apaçık dezenformasyonlar.
Sinema
dezenformasyon yapamaz. Epistemik aksiyolojiye sığmaz bu.
Avangard
olmayan film, film ve sinema değildir.
Avangard
film, değil dezenformasyon, değil enformasyon, enformasyon-öte yapar.
Meta-bilgi sunar, isterse meta-his de sunabilir ama ‘Sense8’de duygu-altı sunuluyor, duygu-öte değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder