‘Possessed’,
Dostoyevski’nin 1875 tarihli bir romanı. Türkçe’ye nedense, 2 kere çoğullaştırılarak,
‘Ecinniler’ diye çevrildi zamanında.
‘Possessed’i
Dostoyevski değil, Albert Camus 1959’da, romanı oyunlaştırırken kullanmış.
Romanın
asıl adı, İngilizce’de ‘Demons’ imiş. ‘Şeytancıklar’ diye çevrilebilir,
Türkçe’de ‘İblisler’ olarak kullanılabilir.
Andrej
Wajda da, romanı 1988’de filmleştirince, onu ‘Possessed’ olarak adlandırmış.
+
Ursula
K. Le Guin, bu romandan esinlenerek, 1976’da ‘Dispossessed’i yazıyor. Roman
İngilizce.
+
Sonra
olay, Türkiye’ye geliyor.
1990’da
Levent Mollamustafaoğlu, romanı Türkçe’ye çeviriyor ve adını ‘Mülksüzler’
koyuyor. O güne kadar, Türkçe’de ne ‘mülklüler’ var, ne de ‘mülksüzler’.
Herhalde
bir çevirmenin, 1 sözcükle 2 sözcük icat ettiği Dünya’da bile pek sık raslanan
olay değil, belki de tektir.
Tarihte,
ironi olarak, hani biz Anadolu’ya girerken, Nizam-ül-Mülk ve rakibi, onu
öldürttüğü söylenen Tac-ül-Mülk var.
Ömer
Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizam-ül-Mülk, bir dönemin 3 sacayağını oluşturmuş.
Bilim-sanat,
karşı devlet ve devlet.
Mülk de,
Türkçe’de ve Arapça’da ‘devlet’ demek. Kuran’da bile Mülk suresi var. O kadar
yani.
Türkiye’de
herşey aslında devletin mülkü. Türkiye’nin yarısı devletin zaten. Eğer bir kişi
100 yaşını geçmiş görünüyorsa, defterdarlık acilen onun mallarına dalar.
Azınlıklar nedeniyle de, büyük olasılık herşey devletin olur, özel mirasçı çıkmaz.
Ecinni,
şeytancık ve iblis, bize ‘şeytan çıkarma’yı akla getirtiyor. ‘Exorcism’i yani.
Çünkü ‘Disposssed’ aynı zamanda ‘şeytanı çıkarılmış’ demek de olmakta.
Yani,
devlet ve mülk melek, anarşizm ve mülksüzlük şeytan, diyorlar.
Nokta.
Oysa, sonrası:
Mülkiyet
hırsızlıktır. Gasptır, darptır. Terördür. 2 Dünya Savaşı’dır. 2 Dünya
devrimidir.
Şu anda
da, 3. Dünya savaşçıklarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder