Salı, Aralık 15, 2015

Evrime İlişkin 10 Ayrıksı Gerçek

Bir:
Dünya atmosferinin evrimi:
Önce hidrojen, sonra amonyak (NH3) ve metan (CH4) (ki bu ikisi sırayla proteinin ve karbohidratların temel yapı maddeleri), sonra karbon dioksit (CO2) ve en son da oksijenli (O2) oldu. Son 2 sıranın adımları, canlılık nedeniyle geldi ama ilk adım olan, hidrojenden amonyak ve metana dönüşümün evrimi hala az biliniyor.
İki:
Canlılığın Yerküre kabuğundaki karbon dioksitin limit tamamını tasfiye etmesi. Oran milyonda 999.999 kadar büyük. Geri kalan karbon / dioksit, yer kabuğunda çökelti durumunda. Bunun % 50’den çoğu ama % 90’dan azı, canlılık nedeniyle oldu. Kalsiyum oksitin kireç taşına dönüşmesi için, organik kimya gerekmiyor. Ancak, bunun zamanı da, miktarı da tam bilinmiyor. Bilinen, canlıların evrimin ilk dönemlerinde deniz kabuklularının milyonlarca yıl ana canlı türü olduğu ve bunların kabuklarının hep dibe çöktüğü.
Ancak bu tasfiye, moleküler evrime de, organik evrime de aykırı, çünkü canlılık kendini yok ediyor gibi görünüyor bu koşullarda.
Üç:
Tektonik hareketler nedeniyle, canlılığın metamorfozlaması. Bunlar evrim tarihi için, her aşama ünik olacak bir zamanda ve sırada olmuş durumda.
Dört:
Türlerin çeşitçe ve popülasyonca toplu yok oluşunun evrimsel bir başarısızlık değil, evrimsel bir başarı olduğu gerçeği ikilemi.
Sonuçta onlar olmasa, bu kadar çok da evrim olmazdı gibi.
Beş:
Özellikle omurgalılar aşaması olmak üzere, Dünya üzerindeki evrimin yinelemez oluşu gerçeği.
Bu da 5 duyu organı ve zihin olayının da, belli ölçeklerde ve ölçütlerde yinelemez olduğu durumunu yaratıyor.
Altı:
İnsanın en son evrilen tür olmadığı, bonobo-şempanze tür ayrımının, kuyruksuz maymunlarda en son (1 milyon yıl önce) evrim çatallanması olduğu gerçeği. İnsan ise, 3 milyon yıl önce en yakını türden ayrıldı.
İnsanlar ise, ayrı tür sayılan Neanderthal’ler dahil, diğer insansı türlerle biyolojik ayrım olmadığı, tersine gen geçişi (yani çiftleşme) olduğu saptaması.
Yedi:
Evrimde, Dünya-dışı, evrensel bazı etkenlerin de etkili olmuş olduğu gerçeği.
Güneş Sistemi, Samanyolu Gökadası çevresindeki 200-250 milyon yıllık turunu atarken, epeyi yoğun hidrojen bulutlarının içinden geçti ve bu da buzul çağlarına neden oldu. Öyle ki, ekvatora kadar Dünya’nın tüm yüzeyi dondu.
Sekiz:
Ekstremofillerin (burda anaerobdan çok, diğer tuz, asit, vd sever mikroorganizmalar kastediliyor), canlıların asıl hali olabilmesi olasılığı.
Dokuz:
Mikroorganizmaların ve virüslerin birlikte evrilirken, aslında her ikisi bazında da canlılığın tam tanımının yapılamadığı gerçeği. Hatta, canlılık neredeyse sıfırdan sentezlenmişken bile.
Yani, canlılığın nasıl olduğunu biliyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz, hala ve henüz.
On ve Son (şimdilik):
Canlılığın ve hatta zekanın da, aslında negatif entropinin çok çok dar bir alanında tanımlı olduğunu, asıl negatif entropilerin ise, canlılık-öte, zihin-öte ve hatta özdek-öte tanımları alanında kaldığı gerçeği. (Bu, metafizik bir tartışma değil, bugünlerde Titan’ın metan atmosferindeki canlılık durumu tartışılıyor resmen.)
Yani:
Güneş tipi yıldız ve Dünya tipi gezegen çok bulunacak ama bu canlılık hiç bulunamayacak Evren’de.
Ancak bu canlılık oralara taşınacak ki buna Evren’in sömürgeleştirilmesi deniyor ve Samanyolu Gökadası için 1- milyon yıl vade biçiliyor.

Kara deliklerin yaşamı 10 üzeri 67 yıl ama en uzun yıldızın yaşamı olsun olsun 10 üzeri 13 yıl. Evrimin geleceği bu yani. Eğer olacaksa yani.

Hiç yorum yok: