Bir:
Dünya
atmosferinin evrimi:
Önce
hidrojen, sonra amonyak (NH3) ve metan (CH4) (ki bu ikisi sırayla proteinin ve
karbohidratların temel yapı maddeleri), sonra karbon dioksit (CO2) ve en son da
oksijenli (O2) oldu. Son 2 sıranın adımları, canlılık nedeniyle geldi ama ilk
adım olan, hidrojenden amonyak ve metana dönüşümün evrimi hala az biliniyor.
İki:
Canlılığın
Yerküre kabuğundaki karbon dioksitin limit tamamını tasfiye etmesi. Oran
milyonda 999.999 kadar büyük. Geri kalan karbon / dioksit, yer kabuğunda
çökelti durumunda. Bunun % 50’den çoğu ama % 90’dan azı, canlılık nedeniyle
oldu. Kalsiyum oksitin kireç taşına dönüşmesi için, organik kimya gerekmiyor.
Ancak, bunun zamanı da, miktarı da tam bilinmiyor. Bilinen, canlıların evrimin
ilk dönemlerinde deniz kabuklularının milyonlarca yıl ana canlı türü olduğu ve
bunların kabuklarının hep dibe çöktüğü.
Ancak bu
tasfiye, moleküler evrime de, organik evrime de aykırı, çünkü canlılık kendini
yok ediyor gibi görünüyor bu koşullarda.
Üç:
Tektonik
hareketler nedeniyle, canlılığın metamorfozlaması. Bunlar evrim tarihi için,
her aşama ünik olacak bir zamanda ve sırada olmuş durumda.
Dört:
Türlerin
çeşitçe ve popülasyonca toplu yok oluşunun
evrimsel bir başarısızlık değil, evrimsel
bir başarı olduğu gerçeği ikilemi.
Sonuçta
onlar olmasa, bu kadar çok da evrim olmazdı gibi.
Beş:
Özellikle
omurgalılar aşaması olmak üzere, Dünya üzerindeki evrimin yinelemez oluşu
gerçeği.
Bu da 5
duyu organı ve zihin olayının da, belli ölçeklerde ve ölçütlerde yinelemez
olduğu durumunu yaratıyor.
Altı:
İnsanın
en son evrilen tür olmadığı, bonobo-şempanze tür ayrımının, kuyruksuz
maymunlarda en son (1 milyon yıl önce) evrim çatallanması olduğu gerçeği. İnsan
ise, 3 milyon yıl önce en yakını türden ayrıldı.
İnsanlar
ise, ayrı tür sayılan Neanderthal’ler dahil, diğer insansı türlerle biyolojik
ayrım olmadığı, tersine gen geçişi (yani çiftleşme) olduğu saptaması.
Yedi:
Evrimde,
Dünya-dışı, evrensel bazı etkenlerin de etkili olmuş olduğu gerçeği.
Güneş
Sistemi, Samanyolu Gökadası çevresindeki 200-250 milyon yıllık turunu atarken,
epeyi yoğun hidrojen bulutlarının içinden geçti ve bu da buzul çağlarına neden
oldu. Öyle ki, ekvatora kadar Dünya’nın tüm yüzeyi dondu.
Sekiz:
Ekstremofillerin
(burda anaerobdan çok, diğer tuz, asit, vd sever mikroorganizmalar kastediliyor),
canlıların asıl hali olabilmesi olasılığı.
Dokuz:
Mikroorganizmaların
ve virüslerin birlikte evrilirken, aslında her ikisi bazında da canlılığın tam
tanımının yapılamadığı gerçeği. Hatta, canlılık neredeyse sıfırdan sentezlenmişken
bile.
Yani,
canlılığın nasıl olduğunu biliyoruz
ama ne olduğunu bilmiyoruz, hala ve
henüz.
On ve
Son (şimdilik):
Canlılığın
ve hatta zekanın da, aslında negatif entropinin çok çok dar bir alanında
tanımlı olduğunu, asıl negatif entropilerin ise, canlılık-öte, zihin-öte ve
hatta özdek-öte tanımları alanında kaldığı gerçeği. (Bu, metafizik bir tartışma
değil, bugünlerde Titan’ın metan atmosferindeki canlılık durumu tartışılıyor
resmen.)
Yani:
Güneş
tipi yıldız ve Dünya tipi gezegen çok bulunacak ama bu canlılık hiç bulunamayacak Evren’de.
Ancak bu
canlılık oralara taşınacak ki buna Evren’in
sömürgeleştirilmesi deniyor ve Samanyolu Gökadası için 1- milyon yıl vade
biçiliyor.
Kara
deliklerin yaşamı 10 üzeri 67 yıl ama en uzun yıldızın yaşamı olsun olsun 10
üzeri 13 yıl. Evrimin geleceği bu yani. Eğer olacaksa yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder