Cumartesi, Haziran 08, 2019

AfD: En Büyük Düşmanımız Yeşiller


Bunun birkaç anlamı var:
Bir: Sağ-sol ayrımsızlığı varsa, uç sağ ve uç sol ayrımsızlığı da var demektir. Bunun da 2 anlamı var: Bir: Avrupa’da, özellikle de Doğu Avrupa’da, göçmenler nedeniyle hem uç sağ, eskiye özlem nedeniyle hem de uç sol yükselişte. İki: Orta sağ, uç sağın söylemlerini üstlendi. Bu da, sağ-sol ayrımsızlığı denli, sağ-sağ ayrımsızlığı da demek.
İki: Bu durumlar nedeniyle, sağ ile ne sağ, ne sol olan bir politik odağın çatışması, ilk bakışta absürd görünse de, ikinci bakışta olağan. Sonuçta, sağ olsun olmasın, bir politik odağın kendine bir rakip, bir düşman yaratması gerekir. AfD de Yeşiller’i dişine uygun lokma bulmuş. Çünkü Yeşiller’in apolitik seçmeni, uç sağ için arayıp da bulamadığı bir nimet, Hitler için de öyleydi: O zaman da, Faşistler toplamı, sosyalistler ve komünistler toplamı yaklaşık olarak birbirine eşitti.
Üç: Asıl anlam ise şu: Uç sağ her zaman Krupp faşizmini,e büyük şirketlere, ÇÜŞ’lere hizmet eder, kapı itidir çünkü. So yıllarda çevrecilerin öldürülmesi, giderek global bir sorun olmaya başladı. Uç sağ olarak AfD de, bu çevreci öldürmelerinin yeni tetikçisi olmaya, kendini aday adayı olarak göstermiş demek.
Dört: Yeşiller hala politik etkisiz eleman ve 40 yıldır da öyle.
Beş: Almanya gibi, sağ-sol koalisyonunu bu kadar uzun yıl götürebilen başka bir ülke yok. AfD’yi tetikleyen neden de bu: Bunların dışında başka bir seçenek. Onlar da var olan bir seçeneğin tersini imleyerek politik etkisiz eleman olmayı baştan kabullenmiş oluyorlar. Dolayısıyla, bir süre kullanılıp, bizim alaturka faşistler gibi, SA’ler gibi, bir köşeye atılacaklar demektir.
(8 Haziran 2019)

Hiç yorum yok: