19.06.19, 13:30.
Momentlerim
Peşpeşe
2 metin yazdım ve yayınladım:
‘Simpleks
Metodunu Geçmişbilim ve Gelecekbilime Uygulamak: Kanada, Toronto Raptors, NBA,
Terör’ ve ‘Şimdi ve Burada Determinist Kaos ve İndeterminist Kozmos’.
2’sinin
de soyutluk derecesi yüksek.
2’si de
göreli daha az sayıda okunacak.
Twitter’da
sansasyonel bir habere sansasyonel bir yorum yazınca, bunların üsleri oranında
okur kazanıyorum.
Yeni ve
kalıcı okur oranım, hala kabaca binde bir.
Yazma ve
yayınlanma sürem, bu gidişle maksimum haftada iki olabilecek. O da belki.
Ama bu
bana yeterli.
Günde 4
metin, 10 sayfa, yılda 3.650 sayfa yzmak ve yayınlamak gereksizleşmişti. Aynı
konuları yüzüncü kere yazmış olmuştum.
Bu,
kognitif-duygusal yanım. Doyurucu.
Bedensel
ve biyografik duygusal yanım ise, yeis
ötesine geçti. Yaşlılık, hiç bilmediğim sulara sürükledi beni. Okuduklarım içinde,
hatta ölürken yazılanlar bile dahil olmak üzere, bunları açıklayan tek bir
satır bilmiyorum.
Geçenlerde
bir gece, ölüm korkuma / nekrofobime karşı yaşamımda ilk kez, kezlerce hırladım, bildiğimiz köpek hırlaması gibi yani. Dana önce, yine
köpekçe düşünürsek (sinik olanı
değil ama), hep ‘ıyk ıyk’lardım.
Bunun
güzelyazını nedir veya ne olabilir bilmiyorum ama dizi film veya çizgiroman
metni üzerinden bunu aktarabilirim gibime geliyor. Bana accaip şiirsel gelen bir ruh hali bu.
Aç ve
açıkta gibi de, değil gibi. Proleter entellektüel gibi de, değil gibi.
Amma ve
de lakin, kesin huysuz moruk dehası
zirvesi gibi.
Böyle
bir şey de görmedim ve duymadım.
Üstelik,
günce kayıtlarımdan görüleceği üzere, konfüzyon değilse bile, çok-çok zihinsel
ve kültürel regresyon yaşadım son 5,5-6 yılda.
Fark şu:
Daha
önce sustuğum, en acımasız gerçekleri, onları duymaktan en çok nefret edilecek
kişilerin yüzüne karşı açıkça söylüyorum. Şeriatçı geçinenlere ateist olmayı
anlatıyorum, CHP’lilere İmamoğlu’nun nasıl bir gelecek imhacı proje olduğunu.
Sonuç
mu?:
Yeterince,
zekat keçisi olduğum yetmezmiş gibi, yeni düşmanlar kazanıyorum.
Amma ve
de lakin artık ölümüme karşı hırlamayı bile öğrendim.
(Aklıma
nedense, ’39 Harami’ fıkrası geldi.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder