Pazartesi, Haziran 03, 2019

Sağ x Sol, Maddi x Manevi ve Somut x Soyut Uygarlık 1848-2019


Sol; 19. Yüzyıl’ın idealizmine karşı, maddi uygarlığı tanımlamış, materyalizmi, yani… Maddi uygarlığı altyapı, manevi uygarlığı, yani bilimi, sanatı, düşünü, üstyapı olarak tanımlamış: Bu: 170 küsur yıllık bir yanılsama.
Şerh: Bu anlayışla, Freud’un insanı afektif / duygusal ve donatif / davranışsal bir psişik yapıda sayıp, insanın kognitif /  entellektüel etkinliklerini süperegosal sayması, çakışan bir anlayış. Keza, 21. Yüzyıl’da kendini sosyalist sayanların kültürü aksesuar sayan küçük burjuva anlayışı da aynı koşutlukta.
Maddi uygarlık böyle tanımlanınca, sıradan insanların ‘ye, iç, çiftleş’ türü standart biyografilerini olumlayan bir kavram-yaklaşım oluyor. ‘Üretmezsen yoksun, insan değilsin’ ile, ‘tüketmezsen yoksun, insan değilsin’, ekonomik determinist bakış açısında aynı doğrultuda kalıyor.
Oysa; ‘maddi ve manevi’ yerine, ‘somut ve soyut’ denebilir. Sorunsal; yazının 5 bininci yılında bile, yazı üzerinden soyutun, soyutlamanın, soyut düşünmenin, soyut düşüncenin, üstelik özgür düşünceyi savunduğunu önesüren sol tarafından bile dışlanması, yok sayılması durumu.
Sağ ise bu sürede; gelenekler üzerinden kitleyi sömürebilmek için, ona afyon olacak dini, hukuki, ahlaki, siyasi değerleri manevi/yat diye dayatagelmiş. Ancak onlar da, bilimden, sanattan, düşünden sol kadar uzaklar. Sol da sağ da, kültürü yaka süsü, üstyapı, süperegosal, olmasa da olur, olmayınca eksiklenilmesi gerekmeyen şeyler olarak sayagelmiş.
Yani hem sağ, hem sol bu konuda, burjuvazinin ölümcül ayırtsızlığına sahip. Bilim, sanat, düşün; kitlenin demokratik katılımına kapatılmış, elitlerin tekeline hapsedilmiş.
Hem sağın, hem solun şu soruyu çok kısa ve çok kesin olarak yanıtlaması gerek:
Bilimsiz, sanatsız, düşünsüz, yazısız (maddi veya manevi herhangi) bir uygarlık olabilir mi?Yoksa bu, her durumda barbarlık mı olur?
1995’ten sonra, Alain Minc tarafından tanımlanan Yeni orta Çağ’ın sorunsalı ise tam da bu: Neo-barbarlık.
Kaldı ki sağ aslında, en az sol kadar maddi uygarlıkçı: Dünya’nın en zengin (ve dolayısıyla muhafazakar-neo-liberal) 2 bin insanının en çok 20’si bilim, sanatı, düşünü destekliyor. Gerisi, seks ve uyuşturucu partileri düzenlemeyi, iç bade sev güzeli, vur patlasın çal oynasın’ı tercih ediyor: Pek pek Kuran formunda yaş pasta yaptırıyor.
Tarihöncesine, yani en başa bakarsak, o zaman bile manevi sayılan uygarlık parçaları var: Müzik, resim, heykel var yani. Yazının 5 bininci ve global zorunluğu eğitimin 75’inci yılında, global etkin-okuryazarlığın oranı % 25’in altında ve bundan ne sağ, ne de sol rahatsız değil.
Gelelim kavramsallığa:
‘Maddi x manevi’ yerine, ‘somut ve soyut’ demek daha uygun. Çünkü düşünce, doğru, gerçek, bilgi soyut şeyler ve Bilgi Çağı’ndayız. İnsanı insan yapan şeyler de, bu soyutluklar, bu kavramlar.
Ayrıca; yazı, bilim, sanat, düşün de soyut. Ve bazı insanlar için bunlar, süperegosal veya egosal değil, içgüdüsel, idsel dürtüler. Bunların oranı, tüm tarihte belki milyonda bir ama yine insanı insan yapan bunlar, standart biyografilerinde ‘ye, iç, çiftleş’ türü yaşayan / yaşatılan 100 milyar kişi değil.
Dolayısıyla sol ve sağ, artık aklını başına devşirmeli: Ya soyutluksuz, bilgisiz, düşüncesiz Yeni Orta Çağ barbarlığı bin yıl hüküm sürer, ya da ortak tavırla eksi zekalılık ve eksi bilgililik duvarı çatlatılır, eksodus yaratılır.
Yani:
Ya Homo Posterus’un aydınlığı, ya da Homo Sapiens’in 5 bin yıllık, ‘sağ = sol’un 270 yıllık karanlığı…
(30 Mart + 3 Haziran 2019)

Hiç yorum yok: