Radikal’in
önce matbu, sonra da internet sayfalarının devreden çıkarılmasıyla, Türkiye’de
yayıncılık son 5 yıldır yeni bir momente girmiş oldu. Sayılanların internet
gazeteciliğiyle matbu edebiyat dergiciliğinin momentlerinin eşlenik anlamlı
olduğunu imlemek istedik.
Ortak
yanları:
Bilgi
eksikliği.
Zeka
eksikliği (95 altı) ki kitlesel gerizekalılaşma ile koyut giden bir durum.
Düşüncesellik
yerine, aşırı ve yeni bir duygusallık egemenliği.
Duygusallığın
melokomik bir sentimental faşist bir anti-epistemiklikte olması (yeni bir dezenformatif yaklaşım).
Bu, ilkellerin
durumu somutlaştırması ve kişileştirmesi eğilimine tıpatıp
uyuyor. Yani internet, insanları epistemik
olarak ilkelleştirdi.
Şiirsellik
değil, şairanelik değil, graffitilik var (slogan değil ama graffiti dili, (klasik
anlamıyla) slogancı değil ama). (Bu paragraf, doğrudan 1940-1980 1. TC edebiyat
tarihçesi için bir dipnot oldu.)
Süslü
sözlülük.
Gazetelerde
haber yok, dergilerde edebiyat yok, nostalji kabzımallığı var.
Hiç
kimse, yazdığı konuyu bilmiyor. Bilme veya öğrenme gereği de duymuyor. Öğrenme
gereği duysalar bile, internette ikinci sayfaya gidecek beyinsel / zihinsel mecalleri
yok.
Yazım
hataları sağanağı var.
Pazarsal
olarak alan razı, satan razı durumu var.
Harman /
Hayvan çizgisi, bu konuda 20 yıl geriye, yani alaturka internet salgını
öncesine kadar gidiyor ama o zaman bu denli viral / salgın / moda çizgi değildi
bunlar.
Ancak,
henüz ortalama başkaları durumu ayırsayamasa da, bu çizgi inişe geçti. Bu estetiko-politik bir moment.
Saptama:
Alaturka ve global politik momentlerle alaturka
estetiko-politik momentlerin ve global estetiko-politik momentlerin ayrı ayrı birbirlerine
koşutlukları ama aralarında faz farkı var.
İlginç olan
durum şu:
Dünya
popüler kültür ürünleri, politik momentin 5-10 yıl ilerisinde ama alaturka
popüler kültür ürünleri, alaturka politik momentin 1-3 yıl geresinde seyrediyor
(global ve alaturka politik momentler ise, tarihte olmadığınca, eşzamanlı ve içiçe bir griftlikte
seyrediyor şimdilik). Bunlar da bize sanat ve tarih bilinci için, holografik 3 boyutlu derinlikli (ama
dar açılı ve tek renkli) bir bakış açısı sağlıyor.
Yani,
tuhaf olan durum şu:
7,5
milyar kişinin eksi zekaları ve eksi bilgileri, bazı ve kim oldukları epistemik
konuya bağlı olarak değişebilen 7,5 kişiyi 70 üzeri (limit sonsuz üzeri yani)
artı-değerli ve ileri zekalı kılıyor.
Ki bu da
Orta Çağ’ların bilindik bir özelliği: Kampüsler ve ansiklopediler o nedenle var
edildiler (toplu bilisizlik tarafından ama en azınlıklara izdüşümle).
Sonuç:
Yanlış özel ve tüzel kişiler, yanlışlıkla
doğruyu söylediler, diye, doğru olmazlar.
Yani:
Kötü kişiler, bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek, doğrulukla
veya yanlışlıkla, iyilik yaptıklarında iyi olmazlar.
Dipnot:
Son 2 paragraf, başka bir metnin konusu oldu.
(12 Haziran 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder