Dezenformasyonun
bu kadar açıkça yapılanına, yavuz hırsız, evsahibini bastırır, derler.
Öcalan, HDP’lilerin CHP’ye oy vermesini değil, tarafsız kalmasını istedi.
Sıfırıncı dezenformasyon.
HDP’nin,
seçim öncesinde solcular dahil sandığa götüreceğini söylediği seçmen sayısı 200
bin, gitmiş 100 bin daha.
Birinci
dezenformasyon.
“Selcen,
Öcalan mektubunu da hatırlatarak, "Bu hamleyle kalan Kürt seçmen de
İmamoğlu'na oy verdi" yorumunu yaptı.”
İkinci dezenformasyon.
Yıldırım’ın
‘Kürdistan’ sözüyle, Öcalan ve yeğen Barzani hamlesiyle, ittifakın milliyetçi
kanatları, özellikle de MHP’liler, CHP’ye oy verdiler.
Öcalan,
2015’ten beridir, Demirtaş’ı tasfiye etmeye çabalıyor: Çünkü onun reytingi
liderinkini geçti.
Dağ
kadrosu ise, her ikisini de dinlemiyor, çünkü akılları alanda ve savaşta ki
yeniden oraya vardık sonuçta.
Demirtaş
şöyle demişti:
“İktidar
savaşı ve benzeri şeyler bize yabancı ve yadırgatıcı söylemlerdir.”
Üçüncü
dezenformasyon.
Zamanında
ve kezlerce aşamada kelleler havada uçuşmuştu, özellikle de entellektüellerinki.
Bir Kürt
modern dansçısı ve entellektüelinin söylediği gibi:
Artık,
Kürtler’in mazlum, ezik, vd söylemleri havada kalıyor. Önce, elinden gelen
yaratıyı eylersin, sonra ağlak yaparsın.
Selim
Temo’nun dediği gibi:
Kürtler oto-asimilasyon eylememeli.
Ya da
iktidar da, devlet kurmak da, beyni ve insanı kirletir.
Da
Selcen gibiler hala ortalıkta.
Bunun
gibileri Kürtler neden tutarlar?
Dvalarına
zarar veriyor, görmüyorlar mı?
Selcen
gibiler, Kürtler’in Batı vitrini. Batı böyle martavalları yutar mı acaba?
Çıkış
sorusu şu:
İmamoğlu,
Kürtler’in İstanbul talanının
genişlemesine çanak tutacak mı acaba?
(24 Haziran 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder