Cumartesi, Haziran 08, 2019

‘Amerikan Tanrıları’: 2. Sezon 4. Bölüm: Jeneriksiz İlk 10 Dakika: Kısa Film


Kısa film:
Bilgisayar oyunu Kong oynayanve piyano eğitimi alan bir erkek çocuk ve klasik müzik fanatiği bir baba.
İkisi de sarı ırktan.
Oğul büyür. Bilgisayar oyunları oynamaya, ‘hard-rock’ dinlemeye ve piyano eğitimi almaya devam eder.
Çocuk, sonunda bir yapay zeka programı yazar. O yapay zeka, tüm Bach eserlerinin notaları belleğinde olarak, yeni bir Bach türü eser yazar.
Baba, yeni eseri dinler. Oğlundan bunu bir yapay zekanın yaptığını öğrenir.
Bir sonraki planda baba ölü ve tabuttadır. Bizcesi (yaratıcılığın bu kadar banal kaynaklı olabilmesine istinaden) intihar etmiştir, senaryocası öldürülmüştür.
Kısa filmin son planında, babanın cenaze töreninde, tekno-ergen-erkek hologramlaşır: Hesapça herşeyi o yapmıştır.
Hepi topu 6 dakika. Bilgi yanlışları dışında, sinema anlatısı olarak mükemmel bir 6 dakika.
Dizinin ikinci sezonu, romanın ikinci yarısından bağımsız öykülü ama onu da Gaiman yazmış.
Şerh 1:
Karşılaştır ve karşıtlaştır:
‘Amerikan Tanrıları’ ve ‘Taht Oyunları’.
İkisi de iktidara ilişkin öykülü.
İkisi de bir noktadan sonra romansız metinli / senaryolu kalıyor. AT bunu başarışla sürdürüyor ama TO feci çuvallamıştı ve ikisi yaklaşık eşzamanlı yayınlandı.
Şerh 2:
Gaiman Gibson’u bilmedğini açımlar: Siberuzay ve yapay zeka konularında. Gibson, yapay zekanın ne olabileceğini, yapay zekalar gerçekten var edilmeden önce açımlamıştır (Gaiman ise yapay zekalar varken bile, onların neler yapabilip, neler yapamayacağını bilmez görünür): 2 yapay zeka sentezlense de, kırınım saçakları da artı-değer yazılım olarak oluşabilir (‘Mona Lisa Sürüşü’ndeki Continuity). Bu, siberuzay metafiziği / poliyalektiği için, çok erken bir örnektir: Sentezin dışında kalan bir şeyler hep vardır.
Tekno-ergen-erkek, sosyal-medya-kız (yine sarı ırk), Bowie-medya-aseksüel, aslında hep aynı şeyi imler. Gaiman, bu çoğulluğu metin olarak açımlayamamış.
Şerh 3:
Yapay zeka, siberuzay, sosyal medya yaratıları ve yaratıcılıkları, klasik yaratılarla ve yaratıcıklarla çelişmez ve/ya çatışmaz. Sonuçta, Bach da bildiğimiz müziksel permütasyon ve kombinasyon denemeleri yapmıştır. Yapay zeka, bunu ondan limit sonsuz kez daha hızlı yapar, o kadar.
Dünya’da belki 20 yıldır, müzik, resim, edebiyat alanlarında yapay zekalara eser ürettiriliyor ve öyle oldukları söylenmedikçe, kimse onların farkını ayırsayamıyor.
Gaiman’ın en büyük eksikliği ve çelişkisi bu:
Gaiman’ın itikadı, yaratıcılık dininin müridi olmak. Bunu da, çizgiroman gibi popüler kültürün zirvesi kabul edilen bir alanda denedi. Sosyal medya da bugünün püpoler kültürü. Yarın yeni başka şeyler gelecektir. Yaratıcının araçla amacı birbirine karıştırmaması gerekir. Yapay zeka, daha hızlı ve daha çok ürettiriyorsa, gayet yararlıdır.
+
Bu 10 dakika, kısa filmdir.
Bu 10 dakika, çapraz medyadır.
Bu 10 dakika, düşüncesel olarak ilk kez yapılmış, eksi-değer’li bir çapraz medyadır.
Gibson-Gaiman ortak yanı, sarı ırk takıntıları ve İngiliz kibirliliği. David Lynch de İngiliz tipi kibirlidir.
Tekno-ergen ‘Mona Lisa Sürümü’ndeki Süreklilik / Continuity gibi olabilir: Kendini yeniden yazabilen asi bir yapay zeka (tam anarşistlerin olmayı gereksindiği şey).
İşte bu, bu 10 dakikanın yokluğu ile göstermiş olduğu, düşüncesel bir artı-değer bu.
(7-8 Haziran 2019)

Hiç yorum yok: