Çapraz medya, farklı anlatıları ve dillerini kullanarak, içinde
bulunduğumuz kültürel momentte düşünce-öteye (burada düşünce-üstü’ye) bizi
taşımakta.
Benzeri süreçleri, sanatta duyguları duygu-üstü’ye, yani düşüncelere
dönüştürürken ve bir de sözdili duyu-dilini matematik ve mantık üst-dillerine
dönüştürürken yaşamıştık.
Örnekse, çizgiromandaki ‘What If’ versiyonları ve paralel evren tanımları,
fizikteki çoklu evren tanımına uymakta ve onunla koşutluk taşımakta.
Örnekse, bir reklamdaki (Abank, 1999 gibi) hızlanan ve yavaşlayan zaman
akışı düzeni, doğrusal olmayan zamanları fizikte tanımlayabildi.
Bu düşünce-ötelik, Asimov’un gelecek için 2 çatallanan yol seçiminde,
birinin aşkınlığa, birinin içkinliğe evrilmesi gibi, pekala ön-düşünceye geri
evrilebilir.
Bu düşünce-ötelik, eğer henüz insan-değil tanımlı olmasaydı, bizi yine de
oraya taşırdı.
Çapraz medyanın kullanım zaman aralığı, pek pek gelecek 100 yıl gibi
görünmekte. Oysa ki düşünce-öte, insan-öte ile birlikte yaklaşık 70 yıldır ama
tüm geleceğe doğru tanımlı. (Gelecekte kaybolup kaybolup kezlerce yeniden
yeniden ortaya çıkacak.) Dolayısıyla, çapraz medyanın düşünce-öte menzili, onun
tanım erimini aşamamakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder