Ekmek yerine pasta yemeyi öneren kraliçenin boynunun vurulduğu rivayet
edilir ama görünen o ki şu sıralar milyonlarca kişi, ekmek yemekle yetinmeleri
gerekirken, pasta yiyerek diğer milyonlarca kişinin ekmeğine mani olmakta.
“2012'de dünya lükse 1 trilyon Euro harcarken, bunun yaklaşık yüzde 1’i,
yani 8 milyar Euro'su Türkiye'den gelmiş.”
Yani, Türkiye’de 2012’de mutlu azınlık % 1 = 800.000 kişi 8 milyar avroyu
lüks metalara harcamış ki bu kişi başına 10.000 avro ediyor ve sonra da 30
milyon kişi aç dolanıyor.
Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar = sosyal demokrasi.
Biri yer biri bakar, gider o da yer = neo-liberalizm.
Ülgener’in insanların tarihin çökme dönemlerinde srafa veya cimriliğe
sığındığı saptaması var. Komşusu aç yatarken uyumayan Müslüman anlayışı var.
Herkesin doymasına yönelik sosyal devlet anlayışı var. Var oğlu var, ama hala 2
milyar aç var.
Parasız KOBİ’ler milyonlarca kişiye iş sağlıyor, paralı dolar milyarderleri
(yalnızca) binlerce kişiye iş sağlıyorlar ve kendilerinin iyiliksever Noel Baba
olmadığını düşünüyolar.
Sonra da isyan çıkıyor. O çıkmazsa, iktidar seçkinleri savaş çıkarıyor,
kapitalizmin kriz ruhu gereği.
Sorunu yaratan ben olmadığıma göre, çözüm getirenin ben olmasına gerek
olmadığı kanısındayım. Yalnızca durum saptaması ile yetineyim: Kan ve gözyaşı yeniden kapıda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder