Pazar, Eylül 29, 2013

Alternatif Parti, Korsan Parti, Sol Parti: Almanya 2013




Bugün AB’de 200 küsur yıllık sol-sağ parti ayrımı, birkaç onyıldır bir dengeye ve açmaza dayanmış durumda.

Bunun sonucunda da seçmende arayışlar başladı.

Almanya 2013 genel – federal seçimlerinde küçük partilerin oy dağılımları şöyle:

Seçime katılık:                       % 71,7

Toplam geçerli oy:               44.289.652

Alternatif Parti:                     2.052.372

Korsan Parti:                         958.507

Sol Parti:                                3.752.577


Bu durum, Avrupa haber sitelerinde şöyle yorumlandı:

“Almanya'da sonucu merakla beklenen genel seçimler geride kaldı. Muhafazakârların oy patlaması yaşadığı seçimler sonrası gerek hükümet kurma görüşmeleri gerek bazı partilerin aldıkları oylardan kaynaklı revizyona gitmesi ile seçimlerin etkileri devam ediyor. Hür Demokrat Parti (FDP) nin & 5'lik seçim barajını aşamaması ve başta Yeşiller olmak üzere sol partilerin düşen oylarında Alman siyasi hayatına yeni dâhil olan ve programlarındaki uç noktalar nedeniyle kimi çevrelerce ‘marjinal’ olarak nitelendirilen küçük partilerin payı olduğunu savunanlar hiç de az değil.”


Tarih bilincinden ve perspektifinden yoksun bir yorum.

ABD gibi siyaseten fiks mönü bir yere bile baktığımızda, meclislerdeki partilerin habire değiştiğini görürüz.

Son 30 yıl açısından günümüze izdüşen ama o da silinen en güçlü örnek, muhafazakar-liberal karşıtlığı idi. 1980’ten itibaren Kohl-Thatcher-Reagan kadrosu, bunu birleştirdiğini önesürdü.

Doğu Bloğu’nun yıkıldığı öne sürüldü ama bugün AB ülkelerinde eski komünist partilerin ardılları % 20’ye kadar oy alabiliyor ve aynı zamanda faşist partiler de % 20’ye kadar oy alabiliyor. Bu ana akım / blok çizginin doğrultusu.

İkinci çizgi, yukarıda örneklediğimiz kaotik / fraktal / kırılgan / çatallanan çizgi. AB ülkelerindeki % 4-5’lik barajı, son 10 yılda epeyi yeni parti geçebilir duruma geldi.

Yeni parti, küçük parti, marjinal parti ve farklı parti: Bunlar Duverger türü ana akım çizgisindeki siyasal partiler tarihi açısından bambaşka şeyler ama tıpkı muhafazakar-liberal ayrımında olduğu gibi, bugünkü yeni partiler bunların hepsini birden olabildiğini önesürebiliyor.

Bir bakalım:

Yeni partiler, birkaç on yılda bir çıkıyor.

Küçük partiler seçim sistemine bağlı. Belçika ve İsrail’de 50 parti falan var ve kimse de yakınmıyor. Başka ülkeler 3-5 partiye tav.

Genelde, marjina parti farklı parti de olabiliyor ama tam tersi geçerli olmayabilir, yani farklı parti, marjinal olmayabilir.

Tüm bunları irdelerken, en önemli olgu şu: Ateist parti AB’de yok parti. Hristiyan parti Almanya’da birden çok ama nüfusunun üçte biri ateist iken ateist parti orada yok. Eşit ve diğer üçte bir olan protestan-katolik ayrımını ise, Almanya ilk ve en ağır yaşayan ülke durumunda hala. Bu da, gelecekte etkili olacak.

Bu perpektifte siyasal parti geleceğinin değişeceğini tahmin edebilir miyiz?

Geleceği bambaşka kılmak açısından, bu partilerden yalnızca Alternatif Parti bir anlam taşıyor, çünkü Almanya’nın AB ilişkilerine karşı. AB’nin gelecekteki 50 yıl içinde parçalanacağı veya bir AB iç savaşı çıkaracağı bilindiğine göre, bu anlamlı bir yaklaşım durumunda.

Korsanlar, Yeşil abileri gibi, apartman çocuğu ve idrar zoruyla parti durumunda.

Sol Parti ise, bir 50 yıl daha komünizm / reel sosyalizmi iktidar yapamaz. Devrim olabilir ama reel sosyalist bir partisiz olur.

Böylelikle:

Evet, bir perspektif açıldı.

Evet, ortada feci bir absürdizm var.

Evet, Fransa’nın bu sağ-sol kilitlenmesininin üzerine gelen ilk çıkış da bu gibi.

Evet, ilk denemeler başarısız olacak gibi.

Bundan sonraki çeşitlemeler okura kalır.


Hiç yorum yok: