Cuma, Eylül 13, 2013

Üsküdar İzlenimleri: Bir Semti Tanımlamak




11 Eylül 2013, 11:30-13:30.

Yoklar:

Trafik berbat. Taksi durağı yok.

Yeşillik yok. Park hiç yok.

Çarşaflı kadın yok.

Kürt yok. Çingene yok. Sarı kafalı, muhtemelen Boşnak var.

Hoparlörlü kamyonetli seyyar sebze meyve satıcıları yok. Gürültüleri de yok. Belki dolanmaları yasaktır.

BİM, Şok, Dia yok. Kiler var. Şaşırdım. Demek ki bunun da tarikatı var.

Manav, kasap, bakkal türü, her mahallede bulunan dükkanlar yok. Tüm alışveriş yerleri aşağıda sahilde. Söz  edilen alan, 2x1 kilometrelik.

Tekel bayii yok.

Meyhane yok.

Postane göremedim.

Karakol görmedim.

Börekçi yok. Pastane var.

Parti tabelaları ve flamaları yok.

Futbol sahası, halı saha, basketbol sahası yok.

Çöp konteynırı yok. Evsel atık kutusu var.

Sokak köpeği yok. Sokak kedisi göreli az var.

Azlar:

Muhtarlıklar ortalıkta değil. Birini buldum sanırken, taşındığını öğrendim.

Eczane az gibi. Kasımpaşa’dakilerden az örneğin.

Az esiyor veya hiç esmiyor gibi. (Üsküdarlılar, nedense oranın çok estiğini önesürer.) Hava kirliliği tabakası, 2 kilometrelik sarı bulanık bir katman olarak her yerde İstanbul’un tepesindeydi. (Ortalamadan 5-10 derece daha sıcak, bulutsuz, yağmursuz, rüzgarsız bir Eylül günü idi.)

Varlar / Çoklar:

Cami çok. Fatih’ten bile daha çok.

Camilerde ihtiyarlar çok. Camilerde oturacak yerler çok. Cam yanı beton park gibi Üsküdar’da.

Başı açık çok.

Sallapati bir mahalle yaşantısı var.

Salaşlık var ama Rumelihisarı’nınkinden farklı bir salaşlık.

Sabah kahvaltısını parayla yapan çok, Beyoğlu’ndan bile çok.

Boştagezer çok.

Çocuk çok. Balkonlara evkadını çok.

Daha bir taşralılık var.

1913, 1963, 2013 modeli evler var, oran: % 1, 74, 25. Jentrifkasyon var. Çok yakında son 2 oran % 25, 74 olur. O % 1’lik evler de jentrifikasyon sürecinde yenilenip sağ kalacak, Kasımpaşa’da öyle oluyor.

Sakinlik var.

Ulaşım deniz üzerinden çok gibi. 10 dakikada bir vapur olan başka semt yok bildiğim kadarıyla. (20 dakikada bir var epeyi.)

Özel araba çok. Lüks araba ana caddede vardı.

Banka ve bankamatik bol.

2 kilometrelik caddeden aşağıya bakınca, silme beton blok dolu. Öyle ki aradaki Boğaz hiç yokmuş gibi, sekmeden karşıdaki bloklar devam ediyor gibi görünüyor.

Ana caddede arabalar parketmiş ve trafiği sıfırlamıştı. Ortalıkta 2 kilometre boyunca hiç resmi görevli yoktu.

Tüm sayılanlar, aşırı kapalı aile yaşamı, sıfır gece yaşamı demek.

Kaç göç yoktu.

*

Ah gavur İstanbul ah...

(Bundan sonrası ‘Gavur İstanbul’ metnidir.)


Hiç yorum yok: