Yeni Zelanda parlamentosu tarihte bir ilke imza attı:
“Dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan Yeni Zelanda’da
teknoloji dünyasını ilgilendiren tarihi bir karar alındı. Parlemento,
yazılımlar için telif hakkını geçersiz kıldı ve bedava edinilmelerine karar
verdi.
ArsTechnica’nın haberine göre, alınan kararın temelinde, ‘bilgisayar
programlarının bir icat olmaması’ yatıyor.”
Karar, 4’e karşılık 117 oyla alınmış.
Bu yeni durum, epeyi dengeyi bozacak gibi.
Öncelikle, Microsoft gibi şirketler Yeni Zelanda pazarından çıkabilir. Bu
da Linux türü girişimlere kendiliğinden bir yol açar.
Sonrasında, bu bir içtihat yarattı şimdiden. Bazı ülkeler pekala bu yönde
ilerleyebilir.
Kararın temelindeki dayanak olan, bilgisayar programlarının bir icat
olmaması konusu, tartışmalı bir konu
Aslına bakılırsa, tüm icatlar ve patentler tartışmalı durumda.
Sonuçta, aspirinin hammaddesi doğada bulunuyor ve bu bir icat değil ama
yüzyılı aşkın bir süredir aspirin belki de dünyanın en çok kullanılan ve para
ödenen ilacı.
Burada şu pratik ikilem var:
Bugün telif süresi geçmiş birçok çeviri matbu olarak parayla satılıyor ve
şirketler bundan para kazanıyor. Yani, bedavaya
elde edilecek bir ürüne para verecek tüketiciler çok.
Tersi durumda ise, telif zamanı dolmuş ürünlerin insanlığa mal olması
trajikomik bir şey. Bunu reddedecek anti-hümanistlikte epeyi mucit geldi geçti
bu dünyadan ama onların icatları da artık bedava.
Yani, bu işin rasyonel bir çözümü
yok.
Yeni Zelanda, tam da hukuğun tuhaflığına sığınarak, gayrıhukuki de olsa,
böyle bir karara imza attı ve bu da pekala uygulanacak. Kendi ulusal yasalarını
global hukuğun üstünde görme gibi bir yönü de seçebilir pekala. Türkiye
onyıllarca böyle davrandı örneğin.
O nedenle, durum ‘de facto’ bir örnek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder