Kendimi hipergrafik sayarım: Yani, yazma manyağı.
1984-2013 arasındaki 30 yılda 30.000 sayfa yazdım: Yani kabaca 60 milyon
karakter, yani yine kabaca 8,5 milyon sözcük.
E tabii, deli deliyi sever, arar bulur. Ben de kalktım, Wikipedia’nın ‘hypergraphia’
maddesine baktım. (Bu arada ‘hipergrafi’ için, bir hastalk, bir de yazın akımı
olarak 2 madde var.)
Eh, benden de deliler varmış. Yazma konusundaki rekorlar şöyle:
Arthur Crew Inman yaklaşık 100 bin sayfa günce yazmış ki bu İngilizce için
rekormuş.
‘Alis Harikalar Diyarında’nın yazarı Lewis Caroll 98.000 mektup yazmış.
Robert Shields her 5 dakikada bir not alarak, yaşamını 37,5 milyon
kelimeyle yazmış. 200-250 bin sayfa sayılabilir. Bu da günce sayılabilir.
Sorun rekor kırmak değil.
Aslına bakılırsa, ortada bir abartı bile yok.
10 bin küsur günde, günde 3 sayfadan az yazmışım ki bu günde 15-30 dakika
alıyor yalnızca. Bazı insanlar sekse bundan daha fazla zaman ayırıyor. Eh,
yazmaya seksten daha fazla zaman ayırmışlık da pek yanlış ve/ya delilik sayılmaz.
Bunlar yazının kaplamı, yani
yayılma alanı.
Kapsama, yani içeriğe gelince:
Yazmak istediklerimin tamamını yazdım, hatta daha fazlasını da yazdım.
Bunun anlamı şu: Yazılmasının yüzlerce veya kimi zaman da binlerce yıl erken ve
henüz imkansız saydığım birçok
konuyu yazmış durumdayım. (Bunun sonuçları bambaşka bir konu, bir teki çok
önemli: Bir gelecekbilimci olarak, tarihe
sıfır müdahale eğilimli bir gelecekbilimci olarak, geçmişin ve geleceğin
topolojisinin canına okudum.)
Bu da şunu yarattı:
Daha da imkansız konulara girmek.
Bu ‘daha da imkansız’ konuların br özelliği, çok kısa olmaları: Kimi bir
cümle, kimi birkaç sözcük. Onları tek tek avlıyorum. 100 tanesinin 10’unu
avladım, diyelim. 11’cinin peşinde değilim artık, diyelim.
Yazdığım yaklaşık 150 bin paragrafın en az 15 bini, şimdiye dek güneşin altında hiç söylenmemiş sözler
içeriyor.
Yazdığım 30 sayfanın en az 5 bini çöp, yani ön çalışma. 1984-1993 arasında
yazıldılar. 1994’ten beridir tek sözcüğü silinmeyecek sözcükler yazıyorum.
Toplamda 5 milyardan 10 milyara çıkıp da, hepsinin de zırdeli olduğu bir
yerzamanın nüfusunun içinde yaşadım. Benim deliliklerim de çoktu. Hipergrafi de
bunlardan biri.
Hipergrafimi çok ama çok
seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder