55. yaşımda çokeşli-hiçeşli
nötroseksüel-aseksüel biri olarak, matriyarki ile tüm irdelemelerim,
hemencecik homongolosluk olarak
addediliveriyor. Bunu pas geçiyorum.
Kadınların barışçı ve hümanist türden insanlar olduğu
konusuna hiç ikna olamadım. Erkeklerin yediği her türden ahlaksız herzeyi,
erkeklerin zoru falan olmadan, epeyi kadının yediğini onyıllardır izliyorum: Oportünizm
de onlardan biri.
Fırsatçılık yani.
Vakı aynı, rivayet muhtelif yani.
Benim gözümde; Hitler’in şeysi Eva Braun, ‘tanztheater’in
şeysi Pina Bausch birer oportünist idi. Almanya’da devrim çabasında öldürülen
Rosa Luxemburg ve bir toplama kampında ölen Kafka’nın Milena’sı ise birer
anti-oportünist.
Hitler’in diğer bir platonik şeysi, Leni Riefenstahl’ı da
oportunist sayıan çoktur: Onun için, 1936 Berlin Olimpiyatı’nı yüceleyen bir
film yapmıştır. Kendisini ara-değer sayarım.
Türkiye’de ise, her ikisi de kanserden erken ölen, Tezer
Özlü ve Sevgi Soysal, benim için birer anti-oportunisttir. Oportunistler de var
tabii ama adlarını anıp da, onlara bana dava açma yolunu açmayayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder