Verhulst 1838’de bir denklem yayınlamış. Bu denklem,
Malthus’un denkleminin geçersizliğini kanıtlıyormuş. Bu denklem kompleks
sayılardan oluşuyormuş.
Sonuncusundan alıntı:
“The function was named in 1844-1845 by Pierre François
Verhulst, who studied it in relation to population growth.[2] The initial stage
of growth is approximately exponential; then, as saturation begins, the growth
slows, and at maturity, growth stops.”
Oysa denklem, reel sayılardan oluşsa da, Verhulst’un
saptadığı durum geçerli olur, yalnızca farklı neden-sonuç ağları / denklemleri
kurmak gerekir. (Reel sayıların da, sıfır sanal katsayılı bileşenli kompleks
sayılar sayılabileceğini biliyoruz.)
Örneğin bir orman yangını, aynen Verhulst’un saptadığı gibi (yangını
yaratan etkenlerin kendi kendilerini yok etmesi ile) kendi kendini
söndürebilir.
Bir şöyle bir gerçek durum var:
Adamın biri, orman yangınının ortasında kalmış. Başka bir
yangın çıkararak kendini kurtarmış, bunu yapmayı akıl edemeyen arkadaşları
boğularak ölmüş. Çünkü orman yangını havayı kendine doğru çekiyormuş.
Burada önemli olan durum, herkesin Malthus’u dikkate alması
ama Verhulst’u almaması. Bunların arasında Marx (ekonomi, Darwin (evrim) ve
Freud (cinsel psikoloji) da var: İnsan bilimleri aracılığıyla, hala aşılamamış
triyalektik bir trilemma yaratan eküri.
Konuyu açık uçlu olarak ve sonu bitmeyen bir öyküyü
irdeleyerek bağlayalım:
2. Dünya Savaşı’ndan sonra, ABD’de hem boşanmalar arttı, hem
de evlenmeler. Peki, bu 60 yılda nereye vardı? 1945’ten 2005’e kadarki sürede,
44 yaş üstü çocuksuz kadın oranı % 25’e, yalnızca yaşayan birey sayısı oranı %
25’e, evlilik sayısı ortalama 2,5’a, evlilik başına ortalama çocuk sayısı 3’ten 1’e vardı.
Ancak, arada 1968’lilerin çocukları, ebeveynleri bu gidişatı
fazla hızlı yaşadığı ve ortalamayı yakalamak için, monoheteroseksüaliteye ve 2
çocuğa (kültürel ve mental regresyon göstergesi olarak) geri döndü.
Dolayısıyla: 1968’liler kendi toplu
sekslerini (hippiliklerini) kendileri imha etmiş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder