Pazar, Aralık 14, 2014

Yapay Zekanın Geleceği



Yapay zekanın geleceği açısından 2 önemli gelişme oldu.
Bu, tıpkı ABD-SSCB arasındaki uzaycılık yarışı gibi ikili bir durum yarattı. ABD’nin uzay mekiği yanlış seçimi ve SSCB’nin çöküşü ile, bunu 3. yol ile sonuçlandığını baştan imleyelim.
Stephen Hawking yapay zekanın aleyhine bir beyanatta bulundu.
Google’ın başındaki Schmidt ise, yapay zekanın lehinde bir açıklamada bulundu:
“Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir açıklama yapan İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulunmuştu.
Bu korkuyu normal bir reaksiyon olarak gördüğünü belirten Schmidt, New York’taki bir konferansta yaptığı konuşmada, yapay zeka ve robotların insanlığın sonunu getireceği ve işsizliği artıracağı iddiasının yersiz olduğunun da altını çizdi.
Bir süredir bu teknoloji üzerine çalışmalar yürüten Google, kaynaklarının bir kısmını sürücüsüz araba ve yapay zekaya ayırmış durumda. Şirket, bir süre önce insan beyninin yapısını taklit etmek için deneyler gerçekleştiren DeepMind isimli şirketi 400 milyon dolar karşılığında bünyesine katmıştı.”
Burada önemli bir saptama gerekli:
Hem insan zihinleri, hem de yapay zekalar, birbirlerinden çok farklı kategorilere ve parametrelere sahip.
Açımlama:
Elektronik hesap makineleri 1970’lerden beridir var. Aritmetik yapay zeka onlar. Bundan sonra kimse kalkıp da, insan zihni gibi hesaplama yapan, yapay zeka elektronik hesap makinesi yapmayacak. Yani, doğru veya yanlış, geleneksel teknoloji çizgisi epeyi bir belirleyici oluyor.
Çeviri programları da insan zihninin çeviri yapması gibi çeviri yapmıyor.
Bunun karşısında ise şu var:
İnsan zihninin tam yapay zekasal / yazılımsal simülasyonu er veya geç yapılacak (şu an verilen vade 2045).
Robotlar nasıl ki insan bedeninin yapamadığı birçok işi yapabiliyorlarsa, başta uzay çalışmaları olmak üzere, yapay zekalar da, insan zihninin yapamadığı birçok işi onyıllardır zaten yapıyor durumda. Şu anda uzayda onlarca oldukça gelişmiş yapay zekalı uzay robotu var, örneğin Mars’tekiler ve asteroittekiler gibi. İnsanların belki de yüzyıl sonra gideceği noktaya, bir yapay zeka robot çoktan gitti ve Güneş Sistemi’ni terketti.
Yani, bu işin artık durması yok.
Gelelim günümüze:
Google çeviri programlarıyla çok büyük bir başarı yakaladı ama Google Glass olsun, sürücüsüz araba olsun, yapay zeka için pek uygun gelişme yolları değil gibi.
Japonların yaptığı yapay zekalı bakıcı robotlar, çok daha makul bir yol gibi görünüyor.
Yani, hem ideolojik olarak, hem de teknolojik olarak, farklı yaklaşımlar ve rekabet var global olarak.
Bir de işin gizli / askeri yönü var:
ABD ordusu gizli olarak, belki taa Vietnam Savaşı’ndan beridir beyin-zihin protezleri üretiyor ve uyguluyor. Bunlar devlet-ordu sırrı ve uygulanan kişi sayısı bile bilinmiyor tam olarak. Bildiğimiz tek şey, işledikleri ama başarısızlık oranını da bilmiyoruz.
Tüm bilgisayar programlarını yapay zeka sayarsak, yapay zeka iş hacmi global olarak on milyarlarca dolar eder, yani işin finansman derdi yok.
Sorun, karar verme mekanizmalarının başında olanların konuyu nereye yönlendireceklerinde.
Tuhaf bir biçimde ilginç bir vektör Hollanda’dan geldi çoktan:
Kendileri için çok ciddi bir sorun olmuş ve halen de oluyor olan sel derdini, yapay zekaların doğal zekalarla birlikte kullanıldığı, ciddi oyun simülasyonunda çalışıyorlar. Program 2015 vadeli.
Sonuçta 10 veya daha çok odaklı bir geleceği var gibi yapay zekanın...
Gönül isterdi ki genom projesinde olduğu üzere, baştan herkes birbirinden farklı alanlar seçip, tüm alanı tarayıp çalışabilselerdi. Oysa şu an, 10 tane yapay zeka gözlük projesi devam ediyor. Ancak, kullanılabilir insansız hava aracı gibi çok pratik uygulama alanlı birçok proje ihmal ediliyor; ayrıca Amazon’un bunları kargoculukta kullanma arzusu da engelleniyor üstüne üstlük.
Saptama:
Yapay zekanın sonul vadesi ölümsüzlük, insan düşmanı yazılım androidler değil...
Burada en önemli nokta, bu konunun artık tamama yakın olarak özel sektörün elinde olması. Askeri-devletsel sektör limitlerine vardı çoktan ve (çok çok önemli bir vurgu ile belirtilmiş olarak) savaş simülasyonu programları yapay zeka olarak çok ilkel durumda.

O zaman, Hawking-Schmidt ikilemi gerilimini maç gibi izlemek en eğlencelisi olacak gibi, çünkü dahiler de saçmalayabiliyorlar ve saçmaladıklarında da sıkı saçmalıyorlar, bakınız atom bombası ve Einstein...

Hiç yorum yok: