Salı, Aralık 30, 2014

Almanya'da Asgari Ücret Başlıyor



Evet, yanlış okumadınız, yeni başlıyor:
Not: Bu  önemli durum, sevgili yandaş ve karşıdaş basınımız tarafından haber değerinde bile bulunmuyor son 1 yıldır.
Yaa, nerelerden nerelere geldik:
1968’de araba almak için grev yapan şavalak Fransız (FKP’li) Stalinist’lerden taa buralara...
Evet, Almanya Dünya’nın en has-faşist ülkesi ama şu son birkaç yıldır en yeni ve farklı politik gelişmeler nedense hep orada oluyor: AB’ye karşı olan  Alternatifler ve/ya Korsan Parti gibi.
Ara not: Yine de anımsayalım: 1980’lerde neo-liberalizm ilk gelmişken, yine Almanya’da asimile-oportunist-kollaboratist Yeşiller şavalakları devreye girmişken, ‘politik aktif’ diye bir şey vardı orada, şimdi tüm Dünya sathında mevcut.
Yani, olayın Almanya’da vuku bulması olağan.
AB halkları, nedense bir emekçi hakkı kazanmışlık rehaveti içindeydi ama birden emekliliğin hayal oluvereceği ortaya çıktı.
Şerh: Asgari ücret uygulamasının işsizlik yaratacağı savına ilişkin kesin bir gösterge olmadığına ilişkin bir veri:
Yani, döndük dolaştık, tüm haklar gitti, başa geldik: İşte, o nedenle devrim. 2029 krizine karşı 2048 gibi bir devrim denemesi.
Almanya’da asgari ücret saat başına 8,5 avro olacakmış. Ayda 1.700 avro maaş eder ve ancak geçindirir ki bu brüt miktar, net değil.
ABD’de ise bu, saat başına 7,25 dolar.
Bir anti-marksist, anti-komünist, toplumcu-değil olarak, 1992’den beridir söylediklerimizi yineliyoruz: Ne devrim biter, ne emekçi mücadelesi. Haa, şavalak devrimciler ve/ya işçiler bitebilir. Aradan 1-2 kuşak geçer, sonra uyanış yeniden başlar. Tarihin ve fütürolojinin ortak kuralıdır: 25, 50, 250 yıllık sikluslar.
Bu konu, çok geniş açılımlar yaratacak 2015’te, onları yazmayı erteleyelim.
Sonsözü ise şöyle belirtelim:
Eğer, müstakbel 2029 Krizi’nde marjinallere devrim yapma şansı verilirse, onlar emekçilerden daha az başarısız olurlar ve / ama duvarı daha çok deler / zinciri daha çok çatlatırlar.
Hoşgeldin yeni yıl, tüm kaybedenlere, tüm umutsuzlara...

Dipnot: Bu metin için gereken haberi bana ulaştıran İzzet Bey’e teşekkürler.

Hiç yorum yok: