Çok-çok
ilginç bir moment:
122
yıllık sinema ve belki o kadarlık Holywood tarihinde ilk kez, ABD’liler
belgeselde gerçeği, yalnızca gerçeği, naturalizmi ve doğrudan söylemi
yakalamışlar. Hem de belki 10 belgeselde birden. Hem de aynı yıl.
3
belgesellik metnimizi yazdık. Buna 2 belgesel daha ekliyoruz, ilk 5 as olarak:
Contemporary
Color, bir çağdaş performans derlemesi, 10 grup birden birarada tek şovda:
American
Anarchist, ‘Anarşistin Yemek Kitabı’nı yazan adamın (oto-)biyografisi belgesel:
Şöyle
bitiyor:
“Daha
çoğunu yapmış olmak ister miydim? Evet.”
Ek
olarak, terör metin dizisinde yazdığımız, 1966 tarihli bir olayı anlatan 2016
tarihli ‘Kule’:
Belki ilk çizgifilm belgesel.
Doğrudur,
ABD işi realizmde, gerçekleri
söylediğinizde, artık o gerçekleri değiştirebilme aşaması çoktan geçilmiş
demektir ama biz bu kezinde onu onaylıyoruz, çünkü:
Belgeseller,
bitmiş bir ABD’yi anlatıyor, bitecek
ve/ya bitmekte olan ABD’yi değil.
Nasıl ki
Brzesinski ve/ya Kissinger açıkça ABD’nin biteceğini yazdılarsa, bu belgeseller
de ABD’nin bitmişliğini içeriden ve doğrudan kayıtlıyor ve kanıtlıyor.
Bundan
iyisi, Şam’da kayısı. Şam’ı da ABD bombaladı. Dünya’nın 3 milenyumluk en eski
başkentini ve metropolünü. Şam artık yok, kayısısı da.
Yani:
Ne Şam’ın
şekeri, ne Arap’ın / Yanki’nin yüzü.
Tarih,
ilk kez onu batıranlarca doğrudan yazılıyor, sinemalanıyor, vd, vb:
İroni-ötesi…
(25 Şubat 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder