31 Aralık
2016 gecesi Reina katliamını yapan kişi, orada Hristiyanlar’ı öldüreceğini
sanıyormuş. Belki kazara vardıydı ama asıl Müslümanlar, özellikle de Araplar
vardı.
Öyle
olmasa nasıl bir tepki verirdi belli değil ama saldırgan, kendi idamını istedi
sorgusunda. Bu, bir terörüstün ilk kez yaptığı bir şeydi sayılır. Bir bakış
açısı değişikliği diyelim buna.
Mehmet
Ağar, 1993 gibi, 18 bin kayıp, 18 bin faili meçhul konusunda, Susurluk
Kazası’ndan sonra, TBMM komisyonunda ifade verdi. Sonraki yıllarda hapse girdi
çıktı. Ancak şu an, gölge içişleri bakanı gibi. Haziran 2015’ten beridir, hala
onun tezleri ve fiilleri geçerli.
ABD’li
stratejist Rickard, bir ekonomi global oyununda, önemli saptamalarda bulunur:
Herkes standart düşünür, karşıt düşünceliler ve savlılar bile. Oyunculara giren
çıkan yoktur, aşırı duyarsız davranırlar ve gayrıciddi oynarlar. Oysa kur
savaşları; gerçek savaştır, gerçek terördür, benim ‘borsa terördür’ tezim gibi.
1966
‘Kule’ (2016 yapımı belgesel çizgifilm), ilk ABD keskin nişancı katliamı: 3 saatta
16 ölü, 36 yaralı. Seri katil, seri terörist, en son da ‘Bron’daki sivil
toplumcu seri katil – seri terörist sentezi / praksisi / melezlemesi durumu var
tarihte artık. Kurmaca mı önde, reel mi, belli olmuyor.
‘Hannibal’
yazarı Thomas Harris’in 1975 ‘Kanlı Pazar’ı. Komünist yazar çift İsveçliler’in
Martin Beck’in ‘Terörsitler’inden çok değil, 10 yıl sonra İsveç başbakanının
gerçekten öldürülmesi. O cildi film
yaparken değiştirilen konunun, bu kez Boston Maratonu’nda aynen uygulanması. Ve
‘Akbabanın 3 Günü’ndeki yalnızca kitap okuyup, bilinmeyen, farklı, yeni öldürme
ve onları önleme biçimleri listeleyen ajan.
Felaket yönetimi-önlemesi ve
felaket yaratımının, zaman bakışımsız ve aynı zamanda tersinmez olarak, birleşik
ve bütün bir paradigma olması realitesi.
‘Unthinkable’daki,
‘there is always another bomb’, ‘daima başka bir bomba / düşünce vardır’ tezi.
Sonra,
paralı dizilerde ‘düşünülmemiş’ açı bırakılmaması. Yaşamda da kullanılmamış
savaş ve terör açısı bırakılmaması: Silahsız savaş, çocuk savaşçı, vd, vb.
En-en
önemlisi:
‘Assassin’s
Creed’ çapraz medyası ama 1980-2017’de sürekli ona gebe tarihin bir neo-Hasan
Sabbah çıkaramaması. Yani, tarih (örüntüyü değiştirerek bile) kendini bu kez
tekerrür ettiremedi.
Onun yerine;
3 büyük terörist, Carlos, Leyla Halid ve Unabomber çıktı. 3 yalnız kurt, 3
mutant. Carlos Müslümanlar’ın safına geçti, Halid’i erkekler Müslümanlar’ın
safından emekli etti, Unabomber ne Müslüman, ne başka bir şey.
Cihad-haçlı
seferi tarihsel-reel ayırtsızlığı da var, 1.400 yıldır.
Anlamlı
ve anlamsız savaş-terör içiçe.
Ancak,
oyunun kuralı da uygulaması da değişiyor, değişti bile çoktan.
2, 4, 8
dizisi, 16’dan sonra işlemez.
Medya
geştaltı aşağı yukarı artık işlemiyor.
Her
zaman novum icadı mümkün değil.
Bu
durumda bir ters tur atıp, eski-basit yöntemlere geri dönülür.
Nükleer
kirli silah hala yapılamadı. Neden? Siviller kazara yaptı ama. TC’de bile,
hurdacı adam kendini yaktı, o bir silahtı ama.
Bu,
kaosun yeni, farklı, ilginç bir yüzü, görüngüsü, olgusu oldu.
Savaş
var, ölü sayısı belli. Savaşın göçmeni belli. Göçmenlerin ve mültecilerin
kültürel yıkımı belli. Yaratacakları ve Suriyeliler’in Türkiye’de bilmeden ve
istemeden muhtemelen yarattıkları yeni grip biçimleri / salgınlar belli.
Tarihte hep olduğunca, salgın ve göç, savaş ve terörden daha çok ölü ve yıkım
demek.
Ek yıkım
var: TC’nin eğitim düzeyi, 1980’den beridirki göçlerle, pratikte 8 yıldan 0
yıla, yani ümmiliğe geriledi göçlerle. 8-16 milyon, % 10-20 oranlı dışarıdan /
transit göç. Asgari ücret, % 33-40’ta fiilen. Bunlar da, kaos ve Yeni Orta Çağ
olgusu.
Bu
yazdıklarımız, akıl ötelemesi, uzmanların yaşadığı, kitleyle birlikte akıl
batması.
Bizcesi,
uzmanlar ve kitle artık ödemeli. Peşin ödemeli ama. Hatayı yapmadan önce ama.
Reina saldırganı
ve Ağar gibi.
Tarih o
zaman değişir, düzelir, kurtulur.
Ama
bizce bu olmayacak tabii ki.
(18 Şubat 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder