Şensoy’un
henüz 2 cildi yayınlanmış otobiyografisi, bizce Türkçe’nin ve tenha bir alan
özyaşamöyküsünün doruğu eserlerdir. Çünkü Şensoy, onarda dürüsttür, doğrudandır
ve bildiğini yazar.
Ama Şensoy,
‘Gülü Güle Godot’daki gibi, bilmediği bir konuyu, bu kezinde absürdü yazarsa
sıçar, hemi de ishal ishal sıçar.
Şensoy’un
Laz beyni şuna hiç basamaz ve basmadı da:
‘Godot’yu
Beklerken’ bir hapishanede oynanır. Oyun biter, mahkumlara sorarlar:
“Godot
gelseydi, ne olurdu?”
Yanıt
dehşetengizdir:
“Onu
öldürürdük.”
Bu yanıt
doğrudandır. 10 kitaplık hacimde, açıklamalık sosyolojik tezler gerektirir. ‘Gülü
Güle Godot’ zırvasını değil.
Şensoy’un
kılavuzları da hep kargalar olmuş tiyatroda.
Sirk-tiyatronun
‘Güneş Sirki’ fecaatine varacağının kesin olduğunu, daha 1968’de kesin olduğunu
hiç öngöremedi.
Çünkü:
Eğlence
faşizmdir. Kitle kültürü, popüler kültür, baştan tanım gereği faşisttir. Şensoy
da, popüler tiyatro eyledi hep, hiç avangardı akıl edemedi. Laz beyni basmadı.
Şensoy,
güldürürken, düşündürmekten imtina ettiğini kendi ağzıyla kezlerce itiraf etti
ama o kadarcığını tiran-karikatürist-baba Oğuz Aral bile yaptı, lümpen lümpen,
Gırgır Gırgır.
Çokdisiplinli
ve disiplinlerarası tiyatrolarda çalışmışlığına karşın Şensoy, sanatın böyleliğine
hiç ayamadı, algılamayamadı, dinlemedi bile.
Oysa kendisi,
aynı dönemde tiyatro yaparken, Gırgır’ın ve alaturka karikatürün 1972-1989
arasındaki macerasının izleğini, haftada yalnızca yarım saat ayırarak, kolayca bilinçleyebilirdi.
Eylediği tiyatronun lümpenliğini, böylelikle en baştan görebilirdi. ‘Haneler’den
‘Ferhangişeyler’in 31. versiyonu arasındaki 50 yılda hep aynı oyunu yazdığını
da onyıllar öncesinde görebilirdi örneğin.
Belki 30
yıldır söylüyorum:
Şensoy,
eğer yalnızca yazar olsaydı, Taner-Felek dikmesi üzerinden, bambaşka lezzetler
ve artı-değerler üretmişebilirdi.
Onun
yerine bencillik etti, kendi tiyatrosunu kurdu, onu da karısına yedirdi. Gettii
25 yıl. 0’a 0, elde yok 0.
Eh:
Uçkurla ve
parayla imtihan, sağ olsun, sol olsun, tüm Türk erkeğinin sorunu. Herkes
sınıfta kalıyor sınıflı sınıflı.
Şensoy,
bir neo-entellektüel olamadı, çünkü sınıf atladı, çünkü sınıf-dışı olmayı akıl
bile edemedi.
O zaman,
imamın dediği gibi:
Gömün,
hamina koyiim.
(24 Şubat 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder