Pazar, Şubat 19, 2017

Yolunu Yitirmek

Şimdiye dek, kezlerce yaşam yolumu yitirdim. Ancak bu, geleceğe yönelik olan idi, geçmişe yönelik olan değil.
Geçmişe yönelik olan yolumu yitirmem mümkün değil. Yeterince tarih okumuşluğum var. Bu tarih, gayet anlamlı ve mantıklı işledi, zalimce işledi ama zaten hep öyle olur genelde. Ayrıca, 9 adam ve 9 dönemlik 1. Cumhuriyet şemam var. 11 yıl oldu onu çizeli herhalde.
Yanısıra, gözüm kapalı görmemi sağlayan epistemik-oryentasyon’um var.
İnsanlarda bunlar yok. O nedenle, geçmişe yönelik yollarını yitirdiler. Beni güldüren bir ironiyle 60 yıl yaşadılar ama o da 0 çekti.
Şimdi burada onların duygusal, epistemik, zihinsel, kültürel birçok hatası var. O kadar çok hataları var ki bu kadar az zarar olması sevindirici aslında.
Öncelikle, o malum akıl batması var: İnkar kültünün had safhası.
Sonra, bir şeyler yaşadıklarını ve bildiklerini sanmaları var ama hepsi safsata. Üstelik yaşam, pratik olarak da onları eksilemiş çoktan.
Çok basit orta burjuvalar emeklilik ve boş gezme aşamasındalar ama birey olmadıkları için, bir köşeye çekilip Datça’da sefa sürme yetileri yok, illa ki sürünün içinde dolanmak durumundalar. İşleriyle ve statüleriyle tanımlılar çünkü, öz-iç-varlıklarıyla değil.
Bence asıl sorun ki bu yeni gördüğüm bir şey sayılır, kendi otobiyografilerinin anı kaydı yok zihinlerinde. Örneğin yaşıtlarım, 1983-2015 seçimlerinde, referandumları ve yerel seçimleri geç, kaç seçimde hangi partiye oy verdiklerinin listesini 5 dakikada çıkaramıyorlar belleklerinde.
1983, 1987, 1991, 1995, 1999, 2002, 2007, 2011, 2015 ediyor bunlar. Bu 3 liberal dönemdeki 3 liberal akım nedeniyle ve artı ara partiler nedeniyle, onların bugün unuttuğu onlarca parti meclisteydi ve hiç oy vermemezlik etmediklerine göre, bugün var olmayan partilere oy verdiler ve unuttular demektir, ANAP’tan başlayarak. Ana akım olarak düşünürsen, ANAP, DYP veya arada DSP / CHP ve en son da AKP çizgisinde oldular ama oy verdiler ama vermediler. Oy vermeseler bile, öyle yaşadılar, çünkü para kazandılar o partiler sayesinde. Lümpen proleterya gibi oyunun satılık olduğunu kendine itiraf edemez küçük-orta burjuva insanı, ikiyüzlüdür. Arkadaşlarım da öyledirler.
Ne İstanbul Film Festivali’ni 20 yıl izlediler, ne de popüler kültür ürünü klipleri, 10 yıllık ünlü ve idol Sıla’yı duymamış durumdalar. Yalnızca çalıştılar ve para kazandılar. Haa, bir de çocuk yaptılar. Ot gibi yaşadılar yani, bildiğimiz bitkisel yaşam.
Böyle olunca, en son Ocak 2017 rakı masasında gördüğüm gibi, tın tın ötesi boş kafalara sahip olmuşlar. Hiçbir konuda bilgileri yok, hiçbir konuda ilgileri yok, her konuda fikirleri var ama bomboş fikirler.
Birey olamamışlar, kendilerine boş zaman ayıramamışlar. En acısı, gençken fotoğraf çekerken, kendi fotoğraf çekmeyi bırakıp, çocuğuna 1 milyon dolarlık sanat tarihi eğitimi sağlamışlar.
Bu durumda, yol da yitirilir, herşey de yitirilir. Bir de ölme zamanları geldi. % 1-2 temizlik oranı işlemeye ve yaprak dökümü yaşanmaya başladı. Ölümü de inkar ediyorlar, yaşamlarının bilançosunu çıkarmayı da.
Böyle bakınca, bir zamanlar on binde bir olanların bu eksi zekalılığı, yeis verici ama hoşgörü gösteremezsin onlara, çünkü anormallere ve marjinallere karşı accaip hoşgörüsüz ve acımasızlar. Anında gömerler onları.
Tarih ve devlet çözülüyor ve onlar özellikle devlete çok bağlılardı, genelde Ankaralılar çünkü. Kıblelilerin camisi yamuluyor ve sabit durmayıp bir yerlere doğru, aslında uçuruma kayıyor, ulusalcıların Ankara’sı yitiyor.
Bunu böyle açıkça adını koyarak, bugüne dek yazmamıştım hiç.
Böyle listeleyince, hem acınası, hem öldürülesi bir kültürel moment bu, öyle görünüyor. Bu, kanser-ötesi bir durum. Kangren-ötesi bir durum. Dekadans bile değil, o kadar yani.
Yol yitmesi de bu zaten. Dekadans başka şey. O Fassbinder’inki ve kendisi için değilse bile, bizim için eksodus yarattı çoktan. Bunlar, yalnızca kaypaklaşıyor ve belirsizleşiyor, çürümeye bile zamanları yok, diri diri gömülüyorlar.
Hiç yaşamadan ölme, beyni açılmadan mezara iade. Sözünü ettiğim AFL 1667-1982 mezunu = 1.500 dahi (IQ > 150) idi.
2 ayrı internet listesinde bunları izliyorum işte. Yüzlerce veya binlerce sayfa kayıt ve kanıt var bunun için. Zırvalamadıkları tek bir konu bile yok. En son sigara içme özgürlüğüne girmişler. Beni pasif içici olarak kanser yapacaklar ve hala özgürlükten söz ediyorlar. Bu kadar aymazlar yani.
BÜ ise, yine bir ABD projesi olarak, asıl para kazanma odağı idi. O da, paranın hiçbir halta yaramadığını kanıtladı. 25-30 yıl boyunca, TC’nin parasızlığının en büyük sorun olduğunu dinledik. Şimdi ise, en büyük sorunun bolluk olduğunu dinliyoruz aynı ağızlardan. Üstelik, ‘Bolluk / Plenty / Streep’ filmindeki teorik tabandan haberleri bile yok.
AFL dışındaki yabancı dil eğitimli okullardan gelenler, bu haritaya saçak-kırınım bilgiler kattı. Biz ABD’sel isek, Almancı, Avusturyacı, vd vardı onlarda da. Robert Kolej ise, AFL’nin İngilizce versiyonu idi ve hep daha üstündü bizden.
Burada bir not:
Asıl entellektüeller burjuvalardan çıkar, neo-liberaller de öyle olması gerekirdi. Ancak, bizde bu azınlık liseleri mezunları, entelektüel olma yoluna girmediler. Neo-liberal olma, hep feodal kökenlilere kaldı ve bu, ironi-ötesi bir durum yarattı: Köylü liberal. Taşralı veya taşra-över liberal (Tanıl Bora, Nuri Bilge Ceylan).
Sonra burada üzerine bir de, hatasıyla göğsünü gere gere övünme öküzlüğü de / magandalığı da girdi. Zahit Atam, bu taşra filmlerini ballandıra ballandıra bin sayfa boyunca öven kitaplar yazdı. Asıl varlık oymuş, bana aynen böyle söyledi bu adam.
Burjuvamız da, Demir Özlü oldu: 10 yıl bursla sürgün yaşayan adam. Arap kökenli feodal kırması.
Bu durumda, Benjamin’in neden İspanya-Fransa sınırında öldürüldüğü de anlaşılır oluyor, benim neden pişmiş tavuktan beter süründüğüm de.
Kitle, iktidar seçkinleri ve entellektüeller: Negatif sembiyözdeler olup olacağı.
Yani, herkes yolunu yitirdi geçmişte. Gelecek de yok. Onu liberaller ipotekledi zaten.
Ölme şoku ve travması, pekala panzehir olabiliyormuş bu zehirlenme için.
Yani, bu orta burjuvaları bir güzel katletmek gerekli. Sağ kalanlar olursa, işe yarayabilirler belki. Gerisi mezbahaya ve toplama kampına.
Sizi tarih ve halk mahkemesi adına yokluğa mahkum ettim ey 1950-1975 yaş grubu TC % 1’leri.

Hiç yorum yok: