Pazartesi, Şubat 27, 2017

Devekuşu Değil, Deve Kabare: Gaye Su Akyol

Su sesi, para sesi, kadın sesi.
Akyol’unki özgün kadın sesi.
Benim bildiğim, dinlediğimi sandığım ama bir türlü bulamadığım bir kadın sesi tınısı var:
Yitik mi, hiç mi var olmadı, yalnızca bir halisünasyon mu? Bilemiyorum. Beynime 2010 gibi düştü, Akyol’dan önce yani. Alaturka söyleyen bir kadın sesi.
Akyol, ona yakın düşüyor.
Akyol’un ilk yeni-farklı’sı bu.
İkincisi, Devekuşu değil, Deve Kabare olmuş.
Develerle Yaşıyorum.
Şarkının sözleri bir acaip:
“Çöl ateşi gibi eziyor içimi
Kör edici kumlar şahit
Aşkını acısını bacısı darağacına
Asmak mı gerek
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine
Sıkmak mı gerek
+
Doymaz, özü kabahatini bilmez
Lütfuna da erişilmez
Develerle yaşıyorum
+
Ah ya o uzaya gidilecek
Ya o uzaya gidilecek”
Söz yazarı GSA, sıkı çekmişe benzer.
Not: GSA’nın Gaye Su Akyol demek olduğunu metni yazdıktan sonra aydım.
Söz bir yana gitmiş, ses Akyol’un sesi, oldu yerde duruyor, klip başka yere gitmiş. 3 benzemez olmuş ama hoş olmuş. Meta-absürd olmuş.
‘Martı Jonathan’ ve Yasemin Mori gibi olmuş. Sonuçta avangard, alaturka avangard ama avangard.
Akyol, çok farklı türlerde dolanıyor.
En-en büyük avantajı, 40 yıllık Sezen-Sıla alaturka kadın sesi çizgisinde en eksik olanı, alaturka ve hatta neo-alaturka söylemeyi gerçekten becermişliği.
Rüyalarda Buluşuruz.
Ancak, sesinde epeyi falso var. Bir de, olur olmaz yerde, 3.333 gibi dudak büzmeleriyle şarkıyı bozuyor. Arkasında iyi bir aranjör var mı bilmiyorum ama performansı epeyi inişli çıkışlı yol alıyor gibi.
Sonuçta, eğer sadece burada kalırsa da, bir yol imlemiş olacak.
Dipnot 1:
Bu kadının sesine vibrato ve alto eklemek gerek ama nasıl? O zaman tadından ve dinlemesinden yenmez olur.
Dipnot 2:
Onun Selda Bağcan söyleşisi, bana çok şey öğretti ve kafamdaki 1 soruyu da yanıtlamış oldu.
Dipnot 3:
Gaye Su Hanım’ın, Björk’ün de temsilcisi olduğu, müstehcen dudak büzmesi mimiğini acilen terketmesi gerekli. Bu, ikisine de epeyi benzeyen bir oyuncunun dudak büzmesi aslında: Çıkık elmacık kemikleri, geniş ağız gibi destek etkenler de var. Bir de, o küstah yüz ifadesi.
Dipnot 4:
Gaye Su Hanım’ın kibri geçip küstahlık sayılabilecek bir yüz ifadesi var. Biraz megalomanik, epeyi narsisist. O kadarı, Sıla’da bile yok. Önce Dünya’yı fethet, sonra gerin. İkindi vakti ortalıkta dolanan, gölgesini görüp gerinen padişah cücesi olma.
Dipnot 5:
Sıla’nın 2017 menzil zirvesinin apaçık ortadalığı gibi, Gaye Su Hanım da, 2017 gibi zirveyi bulmuş. Bu da, süper lig-altı bir konum / statü / pozisyon. Pek gerinecek bir şey değil yani.
Dipnot 6:
Gaye Su Hanım’ın BantMag’da, aralarında Kaan Sezyum’un da bulunduğu, yurttan sesler erkekler korosu bir kadroya verdiği söyleşi, onun zihinsel obruklarını ve limitlerini, onun dürüstçe ifadeleriyle çizmiş. Ancak bu ‘sevelim sevilelim’ çizgisi, bildiğimiz sentimental faşizme giden yoldur. Simgeselce Lili Marlene’dir, Maria Braun’dur. Bu yol, çok geçilmiştir, hep aynı sonla bitmiştir: Tam da Tc 2017 faşizm-engizisyon iken, bunu imlemek istedik, çünkü Aslı Erdoğan’ın nereye vardığını görmek, çok-çok Acı vericiydi.
(28 Şubat 2017)

Hiç yorum yok: