Cumartesi, Eylül 29, 2018

İronik Global Konjonktür 2020


Dünya Sistemi modeli, kurulmaya başladığı 1960 ile 2000 arasında, 2000 sonrasının bir çöküş dönemi olacağını çoktan öngörmüştü. Aradan geçen onca yıla karşın, okuduğum kadarıyla hiçbir Dünya Sistemi’ci, 2015 sonrasında ve Arap Baharı çökerken bile, bunu belirtmedi ve vurgulamadı.
(Şerh: Hem Wallerstein, hem Attali, ABD’nin gelecekbilimini epeyi yanlış öngördü ve yazdı. Daha şimdiden 2’si de, yanlışlanmış ve geçersizlenmiş durumda.)
Çöküş dönemlerinin yararı, züğürtleyen esnafın eski defterleri karıştırması gibi, tarih muhasebelerine izin verecek boşluklar içermesi.
Bir bakalım geçmişe:
Dünya’nın en büyük ülkeleri olan sırasıyla, MÖ 500’deki İran’ın, MÖ 300’deki Yunanistan’ın, MS 200’deki Roma’nın / İtalya’nın, 1000’deki Hindistan’ın, 1300’deki Moğolistan’ın, 1600’deki İspanya’nın, 1850’deki İngiltere’nin şu andaki hallerine bir bakmak, tarihsel açıdan ironik parıltılar ve sönültüler izlememize neden oluyor.
ABD’nin 1945-1990’daki süper güçlüğüne ve 1990-2010 arasındaki tekkutupluğuna bakmak ve şimdiki anı (2020 momentini diyelim) izlemek ise, ironiden ötesi: Moğollar bile, bu kadar hızlı yükselip, bu kadar hızlı inmemişti gibi. ABD; ne siyasal, ne askeri, ne de iktisadi global bir numara değil artık.
Ancak, 2 dünya savaşını da çıkarıp, 2’sini de yitiren Almanya’nın asıl 3. Reich’ına ve 3. Dünya Savaşı’nı çıkartmaya nasıl yol alabildiğine (buna izin verilmesine, buna ABD’nin izin vermesine veya engel olamamasına) ve hala koruduğu gücüne bakmak da, tersine bir dizi sönültü ve parıltı izlenimleri yaratıyor.
Japonya ise, biraz ters bir örnek: 1930’lardaki ve 1970’lerdeki ivmeli çıkışının 2’sini de hızlı inişlerle ödedi. Almanya’nın üçüncü şans kullanımı onda geçerli değil.
Bir de, Çin var: MÖ 200’den beridir hep Çin olan Çin.
Bir de, Amerikalar ve Afrika var: Global konjonktürde hep (binlerce yıl boyunca) mahalle ligi kalan kıtalar ve onlarca ülke.
Bir de, Kanada ile birlikte Okyanusya-Avustralya, belirsiz ve orta-uzak bir menzilde geçerli olmak üzere, potansiyel taşıyor gibi.
Bir de, Amerikalar’daki tek Portekizce’li Brezilya. Portekizce Brezilya’yı, şansını 1930’larda boşa kullanmış Arjantin’e ve gelecek potansiyelli ama (ABD’ye komşu olduğu için) onu kullanamayan Meksika’ya karşı antitez kılıyor.
201 ülkenin 164’ü yanılmış devlet sahibi. Mikro-ülke denilen zoraki, yapay, tampon devletler var. AB’nin bile yarısı, öylesine ülke.
(Şerh: Yukarıdaki paragraf bizi uzun süredir, tarihte ‘devletlerin ne kadar devlet olabildiği’ konusuna götürüyor ki bunu yazmayı sorumluluğumuz alanında saymıyoruz, çünkü devlet referansında (bunun gerçekleşmesi öngörümüz 5 bin yıl gelecek vadeli bile olsa) devletsizlikçi anarşistiz.)
2001-2020 arasındaki bu gidiş, internette açıkça dolaşan veriler nedeniyle, naklen tarih oldu ama hala kimsenin hiçbirşeye aydığı yok.
Bizi gelecekbilimci olarak şaşırtan durum, hem 5 milenyumluk tarihte ilk kez tümel bir tarih atlası kurulabilmesi, hem artık tümevarımla elde edilen denklemlerin tümdengelimle tarihi belirliyor ile etki ediyor arası bir salınımda geçerli olması, hem de bu modeli kuranların hiçbirinin kendi kuramlarının sonucuna katlanamamışlığı.
Kısacası 2001-2020 arasındaki tarih, neredeyse kahve falı gibi, öngörülebilir / öngörülmüş olarak ilerledi, ilerliyor, ilerleyecek.
Global Yeni Orta Çağ atlaslamasında hala kuşkuluyuz ama tüm veriler o yönde ama tarihte hem (AB’de değişik yerlerde ve değişik zamanlarda 8 kez olarak) ‘4 rönesans + 4 engizisyon’ çoğulluğu, hem de prematüre rönesans türü aykırı / karşı-örnek oluşumlar kayıtlı.
AB-dışı engizisyonlar konusu, henüz tam çalışılmış durumda değil ama elimizde 11. Yüzyıl Ön Asya İslam rönesansı-engizisyonu eşlenikliği mevcut. Çin’in de bu tür sikluslar yaşadığı kayıtlı. Hindistan da, altkıtanın tek ülke olması ve dağılması salınımını çok kez yaşamış. Dolayısıyla, benzeri alt-oluşumlar da kayıtlı ama hepsini birarada modelleme çabası, epistemik açıdan henüz menziline eremedi.
Ancak sürekli sözünü ettiğimiz; gıda, su, enerji, nüfus / göç, çevre krizleri, 21. Yüzyıl’da aşağı veya yukarı olarak epeyi salınım genliği oynaması yaratacak, o kesin. Sikluslardaki olası faz sönümleri veya genlik katlamaları, hala ve henüz öngörülebilir değil: Bunun nedeni, bu türden salınımları kümülatif olarak yaratan artık-oluşumların (geleceğe doğru sarkan ve şimdiyi etkilememiş potansiyeller) haritalamasının yapılmamışlığı.
Demek ki tarihin ikinci türevlerinin irdelenmesi yeri ve zamanı: İkinci türev, değişimlerin değişimi eğilimi demek ki bu da saklı-duran potansiyel demek.
Çıkış ve novum-vektör:
Almanya, yalnızca 2018 son çeyreğinden başlayarak geçerli olmak üzere, TC’yi ABD’den uzaklaştırma eğilimiyle Rusya’yla koşut duruma düşerek, Stalin-Hitler ikilisinden sonra, (halihazırdaki veya müstakbel ikame) Putin-Merkel ikilisini ve artı kuşkusuz 3. Reich’i ve Birleşik Almanya Avrupası’nı akla getirerek, bu türden bir potansiyelin aktüele dönüşümü ön-haritalamasına başladı denebilir.
Brezilya ise, mafya-devlet olarak ve hiç yoktan (çöpten yemek yiyenlerden) 50 milyon orta-sınıf / küçük burjuva yaratarak, 2005-2015 arasında benzeri bir çıkış göstermiş ama devamını getirememiş idi.
Yani:
2020-2025 arası için novum-mutasyon-vektör’ler hala boşta ve belirsiz.
+
Dipnot:
TC’yi ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
 (29 Eylül 2018)

Hiç yorum yok: